28 Ocak 2007 Pazar

Bir Anketin Düşündürdükleri

Yakından takip edildiği üzere Hürriyet gazetesi 25 Ocak 2007 tarihinde, Türkiye´nin belki de en ilginç, ancak kanımca sonuçları bakımından bir o kadar çarpıcı ve tedirgin edici anketine imzasını attı. Bu anket, ülkenin gelmiş geçmiş en büyük anketi oldu (463.068 kişi) ve bu yüzden de sonuçlarını, başlangıç haritasından yola çıkarak yorumlamak istiyorum.

İşin aslı, ankete katılımın daha çok öğrenci kısmından ya da eğitimli kesimden olduğunu varsayabiliriz çünkü internet üzerinden yürütülen bir anketti, ancak bu durumda sonuçlara yaklaşım, bana göre daha da hazin sonuçlar doğuruyor. Ne var ki işin tartışmasını yapacak olanlar bizler değiliz ve bu yüzden de direkt astrolojik yoruma geçiyorum. Öncelikle sonuç grafiklerini aktaralım:








Hürriyet´in o günkü haberine göre anketin doğum verileri de elimizde bulunuyor:

Anket,*
25.01.2007,
12:11,
İstanbul


Anket Haritasının Analizi

Daha ilk bakışta Türkiye´nin bu en büyük katılımının VII. evde konumlanmış Jüpiter´le simgelendiğini görüyoruz; genişlemeci planet Jüpiter, kendi doğasını en iyi yansıtabileceği ikametlerden birinde, Yay´da konumlanmış ve bu da onun, anketin „karşı taraf“tan (=VII. ev) kolay alıcı bulduğunu gösteriyor. Ne var ki Jüpiter, aynı zamanda VIII. evin de sahibi ve bunu da anket katılımcılarının genel olarak milliyetçi çizgiyi öne çıkardıkları biçiminde yorumlamak yanlış olmaz ki anket sonuçları da zaten bu duruma işaret ediyor.

Gayet ilginç olan bir başka husus ta, Hrant Dink ile anketin yükselen burçlarının hem aynı burç olmaları ve hem de derecelerinin birbirlerine çok yakın durmaları. Bu durum aslında anlaşılmayacak birşey değil çünkü ankete sebep olan, bilindiği üzere Dink´in öldürülmesinin akabinde gerçekleşen cenaze töreninde kullanılan „Hepimiz Ermeniyiz!“ pankartıydı. Yükselen burçla kişi ya da olay kendisini dışarıya tanıtır ve buradan hareketle de her iki olay birbirlerine eşdeğer bir görünüm çizerek kendilerini bu şekilde ifade etmiş oldular.

Anketin hümanizmini ve toleransa ne kadar yakın olduğunu, IX. evi yönetmesi sebebiyle Satürn gösteriyor. Bu evi Satürn gibi Jüpiter´e karşıt özellikleri bünyesinde barındıran bir planetin temsil etmesi zaten çok hoş değil ve Satürn, bunun üzerine bir de MC´deki Venüs, VIII. evdeki Pluto ve XII. evdeki Ay´la kurulan uçurtma kalıbının bir kolu olarak karşımıza çıkıyor.

Satürn aynı zamanda başka bir anlamın, yani din mevzusunun da yöneticisi ve bu durum da anketin ana sorularından birisini oluşturuyor. IX. evin Satürn tarafından yönetiliyor olması, anketin „Hrant Dink için Fatiha okunur mu okunmaz mı?“ biçiminde yöneltilen sorularından birine neden „Hayır!“ cevabının çıktığını açıklıyor. Dinin kısıtlayıcı olduğunun düşünülmesi ya da daha iyi bir ifadeyle dinler arası hoşgörüsüzlük (tabi ki sadece bu ankete ve bu zamanın kalitesine uygun olarak söylüyorum), yazıktır ki Aslan burcunda ne yapacağını bilemeyen, enerjisini sadece bölük pörçük aktarabilen bir Satürn olarak kendisini göstermiş oldu. Satürn´ün kendisinin bağlı olduğu uçurtma kalıbı da, anketin bu sorusuna verilen cevabın kesin ve net bir dili ve tek bir anlamı olduğunu da ayrıca belgeliyor; uçurtma kalıbının enerjisi, olayın kendisi doğru da yanlış ta olsa kendisiyle çelişkiye düş(e)meyen bir enerjidir.

Bu anketin en önemli aktörü olan uçurtma kalıbı ve iştirakçilerinin, tüm bir haritanın ana iskeletini oluşturduğunu görmek te zor değil; IV – VIII – MC ve XII. evler arasında olan bir bağlantı, gizli ve tabu olan bir sorunun (=IV, VIII ve XII. evler) güzel bir şekilde dışarıya çıkış bularak (=MC) kendi kalıbı ve kabuğunu kırdığına (=MC) işaret ediyor.

Bunun dışında haritanın VIII. evinin sahip olduğu güce de ekstra değinilebilir; ASC yöneticisi Venüs´ün VIII. evdeki Pluto´yla altmışlık açısı, anketin hangi konu ile ilişkili olduğunu gayet açık gösteriyor.


Sinastri I – Anket/TC

Her iki haritayı karşılaştırdığımızda da yine oldukça ilginç sonuçlara ulaşmak mümkün oluyor. Öncelikle, her iki haritanın Ay´larının birbirine uyumu söz konusu ve bunu da anketin Türkiye´nin halklarıyla ilişkisi olarak yorumlayabiliriz (çünkü gerçekte TC Ay´ı, daha çok ülkenin Türkler dışında kalan halklarını gösteriyor). Öte yandan aynı Ay´ın Türkiye´nin Merkür/Satürn kavuşumuna uyumsuz etkisi, belki de anketin istenilen ölçüde bir sonuca ulaşamadığını gösterebilir, çünkü görüldüğü üzere özellikle Satürn Türkiye´nin inanç sistemlerini yönetici pozisyonda. Bunun dışında hem Türkiye´nin ve hem de anketin radikslerinin inançlara yaklaşımının aynı planet tarafından ifade edilişi de, genelde her iki kuruluş haritası arasındaki enerjisel ortaklığa işaret ediyor.

Uranüs´ün MC pozisyonu ve Türkiye´nin Pluto´suna üçgen açı kurması, ülkenin daha çok karanlık taraflarının aktive edilmesi anlamına geliyor ve anketin MC´deki planetsel yoğunluğunun TC haritasında VIII. eve düşmesi de genel olarak tabu konularının ön plana çıkmasına neden oluyor. Anket haritasının açısız planeti yücelmiş Mars´ın (gerçi bir parça geniş bir tolerans değeri kullanılırsa açısız değil), Türkiye radiksinde zayıf Mars´a kare açıyla isabet etmesi de, bu anketin Türkiye cumhuriyetinin en iç değerlerini tetiklediğine, dinamiklerini harekete geçirdiğine ve birtakım konuların tekrar tartışma masasına yatırıldığına güzel bir örnek teşkil ediyor. Ayrıca bu anket, ülkeye daha çok düşmanca yaklaşmak niyetinde olan kişilerin ya da kurumların da elinde iyi bir silah haline dönüşebilir ki, bunu da VII. evdeki Mars´ın Yengeç ASC´sine kurduğu karşıt açıdan anlayabiliyoruz.


Sinastri II – Anket/Hrant Dink

Her iki haritanın yükselen burçlarının birbirlerine çok yakın olmalarına yukarıdaki satırlarda değinmiştik. Bunun dışında anketin XII. ev Ay´ı, Dink´in haritasında III. evdeki Jüpiter´i uyumsuz açılıyor ki bunu da anketin, Hrant´ın düşünce ve fikirlerine uygun olabilecek bir sonucu ortaya çıkaramadığına güzel bir sembolik olarak düşünülebiliriz.

Anketin ASC´si, Dink´in haritasındaki Venüs-Satürn karşıtlığını kendisinde toplayarak bir T-kareye sebebiyet veriyor ve bu da, genel anlamda Dink´in özel hayatı ve amaçlarının ankete tam olarak yansıyamadığını belirtiyor.

Tabi ki haritalar arasında daha çok belirteçler var; örneğin birbirleri üzerine denk gelen Mars´lar ya da MC-Güneş kavuşumu gibi. Ancak temel olan açıları burada sıralamaya çalıştım.

Konu özü gereği çok hoş değil, bu yüzden bu kadar bir yorumun yeterli olacağını düşünüyorum.


Dipnotlar:

*: http://groups.yahoo.com/group/veribankasi/message/224


Hiç yorum yok: