29 Ocak 2007 Pazartesi

Gezegenler / Dengenin Gücü QUAOAR (Bölüm I)

NOT: Bu makalenin yazılmasının üzerinden 4 seneden biraz fazla bir zaman geçti. Makalede, ana bölüm olarak düşündüğüm “Quaoar´la Zamanda Yolculuk” bölümüne kadar olan kısım, Boğa ve Terazi burçları ile Venüs´e ilişkin semboliklerin açıklandığı “Giriş” kısmıdır. Ancak burada birşey ifade etmek gerekiyor: Bu yazıda Boğa ve Terazi burçlarının ayrı planetler tarafından temsil edilmeleri gerektiğini düşünüyordum, ancak artık zaman geçti ve şu anda daha değişik bir fikirsel yapı içerisindeyim. Dolayısıyla ana bölüme kadar olan kısım, böyle bir mantıkla yazıldı ve bundan dolayı da makaleyi okurken böyle bir gözle okuyun. Bu söylenen tabi ki sadece ilk bölümü kastediyor. Pluto ve ötesinde bulunan “cüce gezegenleri”, artık Pluto´nun karakterinin ayrıntı parçaları olarak düşünüyorum; bu anlamda Quaoar Pluto´nun Terazi ve örneğin Sedna da Başak taraflarını daha olası gösteriyor. Tüm bir makaleyi bu bakış açısıyla değerlendirebilIrsiniz.



SUNU

07.10.2002 tarihinde Pasadena´da (USA) California Institute of Technology astronomları Chad Trujillo ve Mike Brown tarafından bulunan yeni bir gök cisminin keşif haberi verildi. Quaoar doğaldır ki keşfedilen ilk cisim değildir. Ne var ki keşfi önemli kılan, Pluto´nun planet statüsüne açıkça meydan okunması oldu. Bu çalışmada Quaoar`ın astrolojik önemine bir bakış atacağız.



1. ASTRONOMİDE QUAOAR

a. Quaoar, herşeyden önce Kuiper kemerinde (=KBO´s, Asteoridler kuşağı) bulunan transneptünik bir cisim olup katalog adı 2002 LM60´tır (İsmi Quaoar olarak kabul edildi, D.Y).

b. Quaoar´ın çapı 1250 ± 50 km´dir ve böylece, Güneş sisteminde Pluto´dan sonra bulunmuş en büyük cisim olma özelliği kazanmış ve bu hakimiyet Orcus ve Sedna´nın bulunuşuna kadar sürmüştür.

c. Quaoar, Mars ve Jüpiter arasındaki tüm asteoridlerin toplam hacminden daha büyüktür ve çapı Dünya´nın 1/10´una, Ay´ın 1/3´üne ve Pluto´nun da yarısına denk gelmektedir.

d. Güneş´in çevresinde neredeyse kusursuz düzenli ve uyumlu bir yörünge izler. Yandaki resimde Quaoar´ın yörüngesi görülmektedir.

e. Güneş´ten uzaklığı yaklaşık 6,5 milyar km. olup, Güneş çevresindeki bir turu da 288 yıl sürmektedir.

f. Cüce planetler sınıfına dahil edilen bu cisim, 1982 yılında ilk kez astronom Charlie Kowal tarafından fotoğraflanmasına rağmen, bu kadar büyük bir cisim olduğu farkedilememiştir.

g. Quaoar´ın keşfiyle Pluto´nun planet statüsü iyiden iyiye sorgulanmaya başlanmış ve en sonunda da planet özelliği elinden alınarak diğer benzeri cisimlerle aynı sınıfa düşürülmüştür. (1)



2. ASTROLOJİDE QUAOAR

Quaoar´la ilgili bu kısa astronomik bilgilerden sonra cismi astrolojik olarak incelemeye başlayabiliriz.



2.1. Quaoar´ın Keşif Haritası

Gök cisimlerinin keşif haritaları astrolojide gezegenle dünyasal olaylar arasındaki sıkı ilişkileri gösterirler. Bu nedenle öncelikle Quaoar´ın keşif haritasına bakalım(2):


a. İlk gördüğümüz Pluto´yla Güneş´in karşı karşıya oldukları ve dolayısıyla burada bir Pluto tutulmasından bahsetmek olası. Bu konumun kendisi bile, cismin bulunuşuyla Pluto´nun planet statüsüne bir saldırı olduğunu açık olarak gösteriyor ki Güneş, keşif haritasının yükselen yöneticisidir.

b. Quaoar´la Neptün arasında neredeyse ekzakt altmışlık görünüm ise, Quaoar´ın idealist ve belki de hayalci veya yaratıcı içeriğine önem vermemiz gerektiğini anlatmakta. Öte yandan Quaoar´ın, daha önce defalarca görüntülenmesine rağmen farkedilememesi de cismin neptünik karakterine uygundur.

c. Yörüngesinin zaman zaman Pluto´nun ötesine geçebilmesi, terör gibi bir kavramın en son sınır olmadığını ve her saldırıyı izleyenin denge olduğunu gösteriyor olabilir ki, bunu Quaoar mitolojisinde de bulacağız.

d. Quaoar´ın Yay´da bulunması, cismin yargı, adalet ve inanç gibi kavramlara yakınlığını gösteriyor. Onun dışında Jüpiter´in yönettiği Yay burcu, ABD´nin de yükselen burcudur(3) ve Quaoar mitolojisi, Kaliforniya kızılderililerinin bir öyküsü olup, daha sonra da anlatılacağı gibi, muhtemelen zodyakta Yay burcuyla doğal bir altmışlığı olan Terazi burcu özellikleri taşımaktadır.

e. Haritada Aslan yükseleni, cismin belirli bir dikkati hak ettiğini göstermekte. Bunun da ötesinde Quaoar, şarkı söyleyerek ve dans ederek dengelemektir ve bu anlamlar da Aslan yükseleniyle direkt uyum içindedir. Öte yandan Quaoar, Güneş´ten oldukça uzak olmasına rağmen aydınlık derecesi gereği, aynı uzaklıkta bulunan cisimlerle karşılaştırıldığında en ışıklı ve aydınlık olanıdır, bunu da Aslan yükselenine bağlayabiliriz.(4) Quaoar´ın Güneş´le karşıt açısı ise muhtemelen Güneş ışınlarının % 10´unu yansıtmasındandır; bu oran Pluto´da bile % 60´tır. Bir başka ihtimal de, bu cismin Güneş´in egemenliğine karşıt özellikte olması biçiminde yorumlanabilir. Pluto kavuşumu da cismin Akrep burcuyla ya da direkt Pluto´yla bağlantılı olduğuna işaret ediyor olabilir ki buna daha sonra değinilecek.



2.2. Quaoar Mitolojisi

San Gabrielino halkı ismiyle de bilinen Amerikan yerlilerinden Tongva halkı, İspanyollar ve diğer Avrupalıların bölgeye gelişinden önce Los Angeles’ta yaşıyordu. ”Quaoar”, ismini onların yaratılış efsanesinden almaktadır. Aşağıda yazılanlar Tongva kabilesi yaşlı bilgelerinden Mark Acuna’ya aittir. Astrolojide, yeni bulunan cisimlerin anlamlarına bakmak için o cismin mitolojik öyküsünden faydalandığımız için, bu Kızılderili mitolojisinin Türkçe çevirisini(5) aşağıda sunuyorum:

“Yaratmanın büyük gücü Quaoar, yüce varlıkları (tanrıları) şarkı ve dans ile var etmiştir.
Quaoar’ın belli bir biçimi ya da cinsiyeti bulunmamakla birlikte, genellikle eril zamir olarak anılır. O (Quaoar), önce ‘Weywot’u, yâni “gök baba-gök tanrı”yı dans ve şarkı ile yaratır;sonra, ikisi birlikte ‘Chehooit’i, yâni “yer ana”yı meydana getirirler. Ortaya çıkan üçlü, bunun ardından ‘tamit’, yâni “güneş dede”ye hayat verir.Yüce varlıkların bu ilahi dans ve şarkıya birbiri ardına katılmasıyla, yaratış şarkısı ve dansı da giderek karmaşıklaşır. Sırayla, Ay Nine (çok karmaşık bir tanrı) ‘Moar’, Denizler Tanrıçası ‘Pamit’, vizyon ve düşlerin efendisi ‘Manit’, besin ve ekin getirici ‘Manisar’, bizim büyük kahramanımız olan Gök Canavarı ‘Tukupar Itar’ ve yeraltı tanrıçası ‘Tolmalok’ şarkı, dans ve yaratışa katılırlar. Bu yüce varlıklara, dünyanın yaratılış öyküsünde, sırasıyla ‘Kartal, Ördek, Ayı ve Kurbağa’ yardım eder. Kurbağa, karanlık denizin derinliklerinden toprağı getirir; dört hayvan dans ederek onu düz ve geniş bir yer haline getirir. Sonra da, ‘Tanrılar ve Tanrıçalar’, adına ‘Tovangar’ denen bu dünyayı dağlar, tepeler, ağaçlar, ırmaklar vs. ile donatır. İlk erkek ‘Tobohar’ ve ilk kadın ‘Pahavit’ de bu muhteşem ‘yaratış dans ve şarkı döngüsü’nün ürünüdür.” Bu mitolojik öyküde her ne kadar yaratma kavramı öne çıksa da, bunlar ayrıntılardır. (Quaoar, gökyüzünden bir tek amaç için iner; o da kaosa düzen vermektir. Daha sonra Dünya´yı 7 devin sırtına oturtur ve sonrasında da hayvanları ve insanı yaratır).(6) Dolayısıyla Quaoar, yaratıcı güçten çok, düzen verici, denge getirici bir enerjidir özünde.

Quaoar kesfedildiğinde Dünya´da işlerin çok ta iyi gittiği iddia edilemez. Ortalığın kan gölüne döndüğü anlarda, 2002´de bulundu Quaoar. Dönemi kana bulayan olaylar – ki bunlardan en önemlileri İsrail – Filistin arasındaki sürtüşmelerin had safhaya ulaşması, Irak – Amerika gerginliği, Bali´de bombalama olayı, genel anlamda kendisini gösteren ekonomik ve siyasal dengesizlikler, 11 Eylül ve Afganistan saldırılarıdır – bilindiği üzere Satürn karşıt Pluto semboliğinde saklıdır ve yine aynı dönem, Dünya´nın barışa özlem duyduğu, artık savaş istemediği ve terörü ve saldırganlığı, bombalamaları… lanetlediği zamansal aralığa karşılık gelmektedir. Ancak her türlü dengeyi tekrar sağlamak uğruna girişilen acımasızlık, tam olarak Quaoar semboliğine, yani Pluto özellikli Terazi burcuna denk geliyor.


3. VENÜS SORUNSALI: BOĞA MI YOKSA TERAZİ Mİ?

Son birkaç yüzyılda yeni gezegenlerin bulunmasıyla, burçlar kuşağında iki gezegenle yönetilen burçlar yeni yöneticilerine kavuşmuş oldular. Ne var ki bu, sadece bir burç yöneticiliğine verilen gezegenlerin, eskiden hakimi oldukları ikinci burç üzerinde etkilerini yitirdikleri anlamına gelmiş olmadı. Öyle ki bu gezegenler, soru astrolojisinde hala her iki burcun da yöneticisiymiş gibi kabul görürler. Ancak iki burcun daha hala hakimi yoktur; Boğa ve Terazi burçları. Başak burcu ise, Chiron´la fikrime göre oldukça uyumlu sonuçlar vermektedir ve Chiron´un Başak burcu üzerindeki etkisi de gün geçtikçe kabul görmektedir.

Chiron, haritada yaralı olduğumuz alanları göstermesi açısından önemlidir ve mitolojide de yarasını iyileştirebilmek için olağanüstü bir çaba gösterir. Bu çaba, onu ince eleyip sık dokuyan, kılı kırk yaran bir perfeksiyonist yapar. Yarası üstüne düşüp her türlü ayrıntıyı hesap edebilmelidir ki, şifa ilaçlarını bulabilsin. Tüm bu uğraşlar doğaldır ki onu dertli bir simge yapacaktır. Bu ve yukarıda da kısaca bahsettiğimiz anlamlar, beni Chiron´u Başak burcuna yaklaştırmaya zorluyor. Boğa ve Terazi ise daha hala bir tek gezegen tarafından yönetilmektedir: Venüs. İşte bu durum, Boğa´nın hangi burcun atmosferini daha iyi yansıttığını gösteren bir tartışma açtırabilir bize.


3.1. Venüs kimdir? Venüs – Boğa İlintileri

3.1.1. Venüs ve Cinsellik Konusu

a. Cinsellik Boğa´nın temel konularından birisidir çünkü birbirlerine karşıt olan burçlar, aynı zamanda konu birliği de yaparlar. Ne var ki karşıtlık aynı konunun değişik biçimlerde dile getirilişinden kaynaklanır. Örneğin Boğa ile Akrep karşıtlıkları arasındaki ortak kelimelerden biri sahip olmadır. Ne var ki karşıtlık bu iki burcun bu ortak konuya bakış açılarında yatar; Boğa kendi malını sonuna kadar sahiplenirken, Akrep´in varoluş amacı da başkalarının malına sahiplenme şeklinde gelişecektir ve bu durumda her iki burç arasında da açık bir sürtüşme olduğu açıktır. Venüs, herşeyden önce cinsellikle ilgili tipik planetlerden birisidir ve bu, mitolojideki Venüs´ten yola çıkılarak söylenmektedir. Mısır´da Bast veya Hathor, Sümer´de Inanna, Babil´de Isthar, Antik Yunan´da Aphrodite ve Roma´da da Venüs olarak isimlendirilmiştir. Liz Green´e göre “Tapınak hizmetçileri, Eros´un karakterini taşıyan ve yansıtan kutsal kişilerdir ve sadece Venüs´te bulabileceğimiz kutsal seksüel enerjinin sahibidirler. Ne var ki bu enerji, bilinen ahlaki kurallara ters bir cinsellik taşır. Evlilik yoluyla bir bağ yoktur ve romantik bir aşkın zincirlerine bağlı da değildirler”(7) (Bu hizmetçiler, tapınağa ilk gelen yabancıya kendilerini sunar ve bekaret zincirlerinden arınırlardı ve bu, onlar için önemi olan bir ritüeldi).

Aynı paradoksu Boğa´da da görmekteyiz. Boğa´nın cinsellik anlayışı, soyut ahlaki kural ve kısıtlamalarla uyum içerisinde değildir (Boğa ile ahlakı temsil eden Yay burçları arasında, uyumsuzluğu ve ortak olmamayı temsil eden 150°´lik görünüm vardır). Boğa´nın bu tip bir konuya yaklaşımındaki temel kıstas, onun daha çok ihtiyaçlarını, zevklerini ve kendisine verdiği değeri ön plana çeker. Boğa´nın temel karakteristiği, duygusal bağlar olmaksızın zevk ve aşkı tatmaktır. Venüs te ne bir erkek tarafından sınırlanır ve ne de bağlılık duyguları içerisindedir; onun amacı zevk ve mutluluktur ve bunların tümü alışılagelen temel ahlaki yapılara terstir.

Aphrodite´nin temel karakterine daha derin bakalım: „Aphrodite, mitolojide Hephaistos´la evli olmasına rağmen, ona kesinlikle sadık değildir ve sadece ama sadece kendine aittir. Eski aşk tanrıçaları Inanna ve Isthar ise evli değildirler ve bazen de “bakire aşk hizmetçileri” olarak tanımlanırlar. Latincede “Virgo” (= Başak burcu), “evli olmayan” ve “sadece kendine ait olan” demektir”.(8)

b. “Erotik özlem” duygusu yine Aphrodite´nin temel özelliklerindendir ve bu, onun cinsellik yanını iyice vurgular. Aşk tanrıçası Venüs´te aşk “kutsal aşk” değildir; bu neptüniktir. Venüs´ün aşkı cinsel temelde değerlendirilmelidir.

c. Venüs, mutlak kendini sevmeyi ve kendine değer duygusunu sembolize eder.(9) Bu özellik ise tamamen Boğa burcuna uygundur ve hatta onun temelidir.

d. Venüs, mitolojide “Altın Elma” nın sahibi bir semboliktir ve elma ise yaratılış öyküsünde de görüleceği üzere bilincin sembolü olmuştur; Adem ve Havva elmadan yerler ve bu şekilde cinselliklerinin farkına varırlar. Bu ise cennetten kovulmaları için yeterli sebep olacaktır; erotik duyguların canlanması bilincin ortaya çıkmasıyla sembolik benzerlik taşır.(10) Bu durum ise bizi yine Boğa – Akrep aksına ve onların konularına yaklaştırmaktadır.

e. Aphrodite, ayrıca sahip olan ve kendini sahip olduklarıyla değerli ve güvende hisseden bir tanrıçadır; cinselliği ise (Venüs´ün plutonik yanı) kovaladığına sahip oluncaya kadar sürecektir.

f. Haritamızda Venüs ne zaman transit veya progresif hareketlerle önemli bir konuma gelse kendimizin ve değer verdiklerimizin farkına varma gibi bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırız. Bazen öyle bir an gelir ki değer verdiklerimiz, toplumun genel ahlak yapıları ve beklentilerine ters düşer ve bu da Venüs´ün Yay burcuyla birbirlerine ters bakışını anlatmakta; bu sadece Boğa olabilir.

g. Venüs kıskançtır da aynı zamanda ve kesinlikle sahip olmak ister. Buna en iyi örnek ise, Venüs´ün Kreta Kralı Minos´un karısı Pasiphae´ye yaptıklarıdır; Minos´u elde etmek isteyen Aphrodite, Pasiphae´yi bir Boğa´ya(!) aşık eder.(11) Bu durum, aynı zamanda da onun ne kadar ahlaki kurallarla ilintisiz olduğunu da göstermektedir ki Aphrodite Boğa – Akrep ekseninin tanrıçasıdır.

“2. evin anlamı, kişinin kendi vücudunu sevmesi ve ihtiyaçlarını yerine getirebilmesiyle başlar. Bunlar sadece seksüel ihtiyaçlar değildirler, materyal yaşama ait olan tüm gereksinmeler 2. evin alanındadır. Beslendiğimiz tüketim maddeleri, uyuduğumuz yatak, kullandığımız şampuan… kısaca sahip olduklarımızın tümüdür bunlar”.(12) Bu aktarılanlar ise, klasik olarak Venüs karakteristiklerindendir. Ağır kokular ve gül çeşitleri de, tipik Venüs seksüelliğinin maddeleridirler ve tüm bunlar, bizi yine Boğa burcuna götürmektedir; „Aphrodisiakum“ un (= Afrodizyak), „Aphrodite“ kelimesinden üretildiğini de bu noktada hatırlatalım. Güvercinin çıkardığı seslerin ise eskiden beri kişide cinsellik duygularını uyandırıcı rol oynadığı düşünülür ve güvercin de elma gibi tipik Aphrodite semboliklerinden birisidir.

h. Liz Greene, „ Heterlerin - ki onların koruyucu tanrıçası Aphrodite´dir - eski Yunan´da „evliliğe karşı“ önemli bir toplumsal sınıf oluşturduklarından“ bahsetmekte.(13) Bu da kanımca Boğa ve evlilik temsilcisi Terazi burçları arasındaki doğal 150´lik açının çok güzel anlatımlarından birini ifade etmektedir çünkü Boğa gibi ağır ve gelenekçi olduğu düşünülen bir burcun, evlilik tarafında yer alacağını düşünebiliriz pekala. Ne var ki bu durum yukarıdaki örneğe göre yanıltıcıdır (Qincunx).

„Venüs´ün en temel anlamı, kendisini sevmesi ve kendine verdiği değerdir“. (14) Venüs, kendisine verdiği değeri vücuduna verdiği değerle eş tutar ve bu da yine Boğa burcu ve 2. evle ilişkilidir. Öte yandan Venüs erotik gücün sembolüdür (Yine Boğa – Akrep konu ortaklığı).

ı. Venüs, bunun dışında doğurgandır da. Bu da bize direkt olarak doğurganlığı anlatan Yengeç´le Boğa burcu ilişkisini anlatıyor; her iki burç ta birbirleriyle uyumludurlar ve sekstil kurarlar.

i. Öte yandan Venüs, saf sevginin ve aşkın değil (neptünik anlamıyla), „erotik aşk“ ın sembolüdür ve tamamen bireyseldir ve bu da yine Boğa – Akrep aksının konusudur.

Tüm bunlar, Venüs ile Boğa burcu arasındaki cinselliğe dair bağlantılardır.



3.1.2. Venüs ve Diğer Boğa Burcu Konuları


a. Venüs, doğum haritasında neredeyse orada potansiyel bir yetenek vardır.
„İngiliz dilinde „yetenek“ (talent) eskiden „para“ için kullanılan bir kelimedir“(15) ve bununla ilişkili olarak ta Venüs ile 2. ev arasında bağlantı kurmak zor değildir.

b. Tarotta 3 numaralı Büyük Arkana kartı, tamamen Venüs semboliği üzerine kuruludur ve cinsellik, sevgili olarak kadın, duygular ve anaçlığı simgeler; İmparatoriçe kontrol edilemeyen duygular aracılığıyla alır ve verir. Bu kart aynı zamanda da sadece vücutsal tecrübeyle anlaşılabilecek kaliteleri simgeler; düşünce ve entelektüalite (Terazi burcu), bu kartın anlamları arasında değildir.(16) İnsan, varoluşuna (Akrep) sadece venüssel tecrübelerle, dokunmayla ve fiziksel ihtiyaçların giderilmesiyle anlam verebilir. Vücut ve doğa ise bu kartın diğer bir gerçekliği arasındadır ve bu da Venüs´ü tekrar Boğa´yla ilişkilendirir.

c. İmparatoriçe´nin ayakları altında bir ekin tarlası vardır; bu tanrıça, tarlaların ve ekinlerin patroniçesiydi ve Avrupa´nın kuzeybatı kısımlarında da „Çekirdek Tanrıçası“ olarak anılırdı.(17)

d. İmparatoriçe, bunların dışında doğanın kendisini ve doğurganlığı da simgeler; Dünya´da hemen her yerde, „Doğa Ana“ dan konuşulduğunu bilmekteyiz. Kartın üzerindeki Venüs sembolüne dikkat edelim. Bu kart, açık olarak Boğa´yı anlatmaktadır, Terazi´yi değil.

e. Aphrodite, nereden geçerse geçsin, yerden otlar ve çiçekler çıkardı ve çoğunlukla bir güvercin ona eşlik ederdi.(18) Bu bağlantı da Venüs´ün toprak yönünü daha çok vurgulamaktadır. Aynı kaynağa göre Aphrodite („köpükten doğan“), kaostan çıkan, denizde danseden ve Suriye ile ĺsrail´de Ischtar veya Aschtaroth olarak adlandırılan ve onurlandırılan tanrıçalarla aynıdır.(19) Burada da „deniz“in, toprağı besleyici yönüne ve dolayısıyla Boğa ile Balık arasındaki doğal altmışlığa dikkat edelim. Terazi yine söz konusu değildir.

f. Aphrodite´nin rahibeleri her bahar denizde yıkanırlar ve oradan gençleşmiş olarak çıkarlardı.(20) „Bahar“la kastedilen, muhtemelen mayıs ayıdır ve mayıs, aynı zamanda da Boğa burcunun ayıdır.

g. Aphrodite´nin „yaşamdaki ölüm“ün tanrıçası olarak birçok ismi vardı. Atina´da kader tanrıçalarının en eskilerinden biridir ve farklı olarak ta, aşk oyunlarını gece gerçekleştirdiği için „siyah“ ve „karanlık“ olarak isimleri vardı ve bunun dışında „keçi“ de, Aphrodite´ye sunulan adaktır.(21) Burada sözü geçen herşeyi direkt olarak Boğa – Akrep eksenine bağlamamız gerekir. Yaşamdaki ölüm, siyah, karanlık, kader tanrıçası... hemen hepsi Akrep´le ve Boğa´nın karanlık yönleriyle ilişkilidir.

h. Aphrodite´yle özdeşleştirilen diğer iki sembol de „ gül“ ve „Boğa ciğeri“ dir(22) ki bunlar da Boğa burcu sembolikleridir.

ı. Karşıt burçların, aynı konuların değişik davranış biçimlerini gösterdiklerinden bahsetmiştik. Boğa ile Akrep arasındaki diğer bir ortak konu ise varoluştur. Bu ana temayı, her iki burç ta yaşam ve ölüm başlıkları altında incelerler. Ölümden sonra gelen yaşamdır, fiziki varoluştur, doğadır ve bunları anlatan Boğa Venüs´üdür. Akrep burcunun ayı kasımdır ve ölümü, ekinlerin yokoluşunu simgeler; öte yandan mayıs ayı da ekinlerin tekrar canlandığı aydır ve bu ay Boğa´nın ve Venüs´ündür; mayısın semboliği yaşamdır.

i. Hercules´in, plutonik yaratığı (Akrep) öldürdükten sonra bulacağı ödül, torba içinde elmaslardı; yani değerli taşlar, Venüs (Boğa). Burada Terazi yine işin içinde değildir. Boğa´yla Akrep ise karşıt burçlardır.

j. Venüs'ün mitolojik arketipi, Demeter gibi doğa kültü üzerinedir. Verimlilik, toprak, üreme vs.. Venüs, namı diğer Aphrodite, daha erken dönem bir tanrıça olarak doğanın ve toprağın verimliliğini sağlar. Sayısız çocuğu ve aşığı vardır ve o olmazsa toprağın çorak kalacağından bahsedilir.(23)

k. Venüs´ün yüceliminin Balık´ta olması da onun Boğa´ya yakın olduğunu işaret edebilir. Bu arada Güneş, Mars´ın Koç´unda yükselirken Ay, Venüs´ün Boğa´sında yükseliyor.(24)

l. Bunun dışında Merkür iki burçtan ilkine (aslında belli değil daha, ancak biliyoruz ki veya hissediyoruz ki ilkine daha yakın); Mars, iki burçtan ilkine; Jüpiter, iki burçtan ilkine; Satürn, iki burçtan ilkine verildi şimdiye kadar. Bu durumda Venüs´ün de iki burçtan ilkine verilmesi çok garip olmayabilir.

m. Diğer yandan, iki eril görünümün Mars ve Güneş ve iki dişil görünümün de Venüs ve Ay olduğunu hatırlarsak, aynı statüdeki Ay ve Güneş´in burçlarının zodyakta yanyana durmasından yola çıkarak, Mars ve Venüs´ün de yanyana durmaları gerektiğini – Koç ve Boğa olarak – düşünebiliriz. Bunların düz mantık olduğunu düşünenler için simetrinin zodyakta ne kadar önemli olduğunu ekleyelim.(25)

Bu bölümde yazılanlar Venüs – Terazi ilişkisinin olmadığı gibi bir anlama çekilmemelidir; burada tartışılan sadece hangi burcun Venüs atmosferini daha iyi yansıtabildiği üzerinedir. Bu çalışmadan çıkan sonuç ise bu atmosferin Boğa burcu tarafından daha özsel yansıtıldığına yöneliktir.


Dipnotlar

(1): Buraya kadar olan bilgilerin tümü
http://de.wikipedia.org/wiki/Quaoar_%28Asteroid%29 linkinden çeviridir.
(2): Quaoar´ın tam keşif zamanı için:
http://www.astrologix.de/cgi-bin/forum/forum.cgi?az=show_thread&om=8&forum=ForumID56
"5:41 UT June 4th is right for the time of the image. Discovery time is 10:48 am PDT, but on 5th June. Sorry about the typo on the webpage, I have fixed it now - Chad."
(3): http://homepages.compuserve.de/gabrieleilling
(4): http://www.space-science-journal.de/Astronomie/Quaoar_discovered.html
(5): Quaoar mitolojik öyküsünün İngilizcesi için:

http://www.gps.caltech.edu/~chad/quaoar Almancası için: http://www.astrothek.de/quaoar.html Türkçe´ye çeviri ise, “Astroloji Grubu”nda “Kayıoğlu” takma ismiyle yazan grup üyesinin 4643 sıra sayılı mesajından direkt aktarımdır.
(6): http://www.space-science-journal.de/Astronomie/Quaoar_discovered.html
(7): „Die inneren Planeten“, Liz Greene / Howard Sasportas, Heinrich Hugendhubel Verlag 1995, S. 104 – 105
(8): Aynı kaynak, S. 106 – 107
(9): Aynı kaynak, S. 108
(10): Aynı kaynak, S. 110
(11): Aynı kaynak, S. 114
(12): Aynı kaynak, S. 116
(13): Aynı kaynak, S. 122
(14): Aynı kaynak, S. 123
(15): Aynı kaynak, S. 146 – 147
(16): „Tarot“, Rachel Pollack, Droemersche Verlagsanstalt Th. Knaur Nachf., 1998, München, S. 54 – 55
(17): Aynı kaynak (Tarot), S. 56
(18): „Griechische Mythologie“, Robert von Ranke – Graves, Rowolth Taschenbuch Verlag GmbH, 14. Auflage, November 2001, S. 40 - 41
(19): Aynı kaynak, (Griechische Mythologie ), S. 41
(20): Aynı kaynak, S. 41
(21): Aynı kaynak, S. 61
(22): Aynı kaynak, S. 257
(23): „Astroloji Grubu“nda, „Devrim Dölen“ adlı grup üyesinin 5532 sıra sayılı mesajından alınmıştır.
(24): „Astroloji Grubu“nda, „Ortaçağlı” takma adıyla yazan grup kurucusunun 5535 sıra sayılı mesajından alınmıştır.
(25): „Astroloji Grubu“nda, „Ortaçağlı” takma adıyla yazan grup kurucusunun 5544 sıra sayılı mesajından alınmıştır.



Resimler

1: Quaoar´ın Yörüngesi:
http://en.wikipedia.org/wiki/Image:TheKuiperBelt_Orbits_Quaoar_PolarView.svg
2: Keşif Haritası, bkz. Dipnot 2
3: Tongva yerel: http://media.mnginteractive.com/media/paper206/tongva.jpg
4: Tongva motifi: http://www.sinay.com/rockart/rock/rock-11.gif
5: Aphrodite: http://www.logoi.com/pastimages/img/aphrodite_2.jpg
6: İmparatoriçe:

http://www.lady-bintoumani.de/Herrscherin%20mit%20Zauberstab.jpg


Hiç yorum yok: