3 Şubat 2007 Cumartesi

Evler / XII. Ev

XII. EV

Astroloji ile uğraşıyorsak, bu, haritanın XII. alanıyla da bir şekilde ilişki içerisinde
olduğumuz anlamına gelir çünkü bu evle sembolize edilen ilham, içgüdü, his gibi kavramlar, örnek olarak bir haritayı yorumladığımızda da ihtiyacımız olan en temel öğelerdir. Astrolog, sadece astrolojik teknikleri öğrenmeyle astrolog olamayacağı için güçlü bir XII. alana sahip olmak, özellikle astrolojinin anlam ve öneminin kavranılmasında ve pratik olarak ta harita yorumlamakta önemli bir yer işgal ediyor. Bir insan hayatı temel olarak 2 ana direk üzerine oturabileceği için – ki bunlar ya psikolojik ağırlıklı ya da reel olay ağırlıklı yaşamdır – öngörüde bulunurken, kişiye dair olayların bu alanlardan hangisiyle ifade edileceğini bilmek zorundayız ve bunun için de bir parça ilhama ya da içgüdüye ihtiyaç duyarız; öyle ya, kişinin II. evinden geçen Jüpiter belki sadece maddiyat anlamına gelmiyordur, kişi bunu belki de sadece içsel olarak yaşayacaktır. İşte bunun ayırımını yapabilmek için belirli bir his yetisine sahip olmak gerekiyor.

Tam bu noktada, doğal olarak XII. evin de öğretisine gelmiş oluyoruz. XII. ev kişinin sebebini kavramakta zorluk çektiği, mantık yürüterek ulaşamayacağı temellere dayanır ve bu da hakikatın bir diğer, modern dünya insanına daha yabancı olan yanını oluşturur. Bir karşılaşmaya bakarsınız, sizden takımlardan hangisinin kazanacağına dair bir fikir yürütmeniz istenir ve siz de herhangi bir takımı öne çıkarırsınız. Ancak galip gelecek takımı güçlü olarak hissetmişsinizdir. İşte artık bu noktadan sonra sizin yorumunuzun tersine söylenenler önemli değildir; tüm başaksal ayrıntılar (parçaları birleştirme, mantık yürütme…vs.) anlam ve önemlerini yitirirler. „İçime doğdu“ sözü tam olarak bir Balık burcu anlatımıdır.

XII. evin bir diğer anlatısı da, onun düşlerimizi, ruhsal anlamda başka alanlara geçmemizi, kendimize çekilmemizi kapsamasıdır; bunlar, çoğunlukla direkt bilimsel ya da analitik zeka aracılığıyla zor anlaşılan kavramlardır ve dilsel olarak ta en azından ifade edilebilmeleri kolay olmaz.

XII. eve klasik öğretide ağır anlamlar yükleniyor: Örneğin Batlamyus, Tetrabiblos´ta, bu alana düşen gezegenlerin en ağır ve etkili sislere karşılık geldiğini ve gezegenlerinin burada ne renklerinin ne de büyüklüklerinin görülebildiğini söylüyor. Bu kesinlikle doğru bir yargıdır çünkü ASC ile XII. alan arasındaki en temel ayırım burada yatar; ASC kişinin görülen fiziğiyle ilgili bir bölümken, XII. ev o fiziğin daha tamlığına ulaşmadığı ve belirli olmadığı şeklinde anlamları yüklenir ve bünyesinde barındırır. Burada „görülmeyen“ bulunmasına rağmen, XII. evde aslında geçmiş ve geleceğimizin üzerine kurulacağı potansiyel tohumu da görmüş oluyoruz; bu bir ruh, ışık, ilham, hatıra ve kendisinden tüm yaşamımızın şekilleneceği kalitedir. XII. evi engin bir deniz olarak algılarsak, bu denizin içinde bizi biz yapacak herşeyin yüzdüğünü görebiliriz; o okyanusun derinliklerinde, geçmiste ne olduğu, şu anda olan ve gelecekte ne olacağı yatmaktadır. ASC´yle birlikte gerçi evet, bir çıkış yapmış oluyoruz ancak bu çıkışın hangi temel direkler üzerine kurulacağı, tamamen XII. evle ilgilidir. Genel olarak XII. evde, gözle göremediğimiz her şey toplanabilir: Farkına varamadığımız kaliteler, rüyalar, diğer boyutlar, bilinçaltı veya bilincimize daha çıkaramadıklarımız. Ölümle karşılaştığımız zaman (Neptün bakış açısından: Materyal alanı terkettiğimiz zaman) bize kalan tek şey hatıralar oluyor. Bu hatıraları herhangi bir bitki tohumuyla karşılaştırabiliriz; eğer yeterli şartları bulabilirlerse yetişir, çiçek açar ve meyve verirler. İşte planetler XII. evden dışarıya çıkış bulabildikleri zaman bu ilham, bu hatıralar, bu yaratıcılık ortaya, günyüzüne çıkar. Örneğin XII. evde Aslan burcunda MC´ye altmışlık görünüm kuran bir Merkür, sizin stand-up tarzı şovun en iyisini yapabileceğinizi ve sözlerinizde derin bir ilham ve yaratıcılık olduğunu pekala gösterebilir. Buradaki bir Venüs, elinize resim yaparken Picasso kıvraklığı verebilir, Pluto sezgilerinize daha bir güç katar, Ay size en güzel hayalleri kurdurur ve Uranüs te sizi sezginin en ilginç boyutlarına taşıyabilir. Örneğin Uranüs´ü XII. evde olan Bulgar bir falcı(1) tanımıştım ve en büyük özelliği ışıktan (=Uranüs) gelecek okuyabilmesiydi; en derinde yatana, en dipte olana sadece bir mum ışığıyla ulaşabiliyordu.

XII. evlerinde planet yoğunluğu (özellikle Güneş ve Ay) olan insanların bir kısmı sık sık yaşamlarını yalnız geçirebilir veya onun uzun bir kısmını hastanelerde tüketebilirler; aynı kaliteleri yaşayan diğer bir kısım ise, hayatlarının yaratıcı süreçlerinin kendilerini ayakta tuttuğunu ve ilhamın, kendilerinde göze çarpan en büyük güçleri olduğunu ifade edebilirler. Değişik kişilerin bu değişik yorumları, aslında XII. evin, hepsi olumsuz olmayan bu iki ayrı kalite üzerinde yükseldiğini göstermekte. Ruhsal anlamda ise tüm bu hatıralar, embriyolar gibi derin sularda varoluşlarına zemin hazırlayacak uygun şartların oluşmasını beklemektedirler. Birazdan olay beklediklerine değecek ve hatıralar, Koç´la birlikte yeni baslangıcı, doğumu göze alma cesaretini göstereceklerdir. Felsefi anlamda ise bu Koç süreci, soyutun, hatıraların maddeleşmesidir. Fiziksel dünyada gördüğümüz hersey, aslında XII. evin o çok derin sularında bulunmakta. Doğduğumuz andan itibaren (fiziğe çıkarken), yaşam sürecimiz içerisinde göreceğimiz, rastlayacağımız herşey aslında bize çoktan hatıralar olarak yükleniyor. Her birimizin bir XII. evi var ve yine her birimiz, tüm evrenin bilincini içimizde taşıyoruz; her bir küçücük parça aslında bir bütünün parçaları. Yine her birimiz kozmik zekanın bilgilerine sahibiz; XII. alanda doğumumuzun ve gelişimimizin bilgileri yatıyor.

Aramızdan bazıları, bu en mistik ve en soyut evin diğerlerinden daha çok farkındalar. Bazı çok önemli duru–görücüler, bazı çok yetenekli astrologlar, önemli sanatçılar ve aynı veya benzeri hatlarda ilerleyen daha niceleri buna örnek olarak sayılabilirler. Öte yandan, özellikle Güneş ve Ay´ın buradaki konumları zor olarak değerlendiriliyor. Çünkü bu insanlar, yukarıda anlatmaya çalıştığımız tüm bu özelliklerinin farkındalar; içsel olarak cok şey taşıdıklarını biliyorlar ancak bu özelliklerini nasıl kullanacaklarından daha tam anlamıyla emin olamadıkları için fiziki dünyaya açılma zorluğu çekiyorlar; realite acı veriyor. Özellikle yaşamlarının ilk, daha belirli bir bilinç seviyesine çıkmamış zamanlarında çok rastlanan bir olay bu. İşte XII. Ev, bu yüzden sık olarak olumsuz değerlendirilir.

Hatıralar, rüyalar dünyasında herşey mükemmeldir. Balık burcunun (ve dolayısıyla XII. evin) baş sıkıntısı olan eylemsizliğin de asıl sebebi işte budur. Balıklar – genel anlamda – pratik yaşamda o mükemmel dünyayı bulamadıkları için kendilerini ya hayaller dünyasında ziyan ederler ya da yok olup gitmelerine zemin hazırlarlar. (Burada sabitlemelerde bulunduğumuz sanılmasın; bunlar sadece Balık burcunun kimliği, temel eğilimleri). Öte yandan, felsefi ya da dinsel olarak ta, eğer bir yerde herşey mükemmelse, oraya en fazla cennet denebilir ve cennet te bu anlamda XII. evdir; „cennetten kovulma“ ise, XII. evden I. eve (fiziki, reel yaşama) atılmadan başka birşey değildir. Biz cennetten kovulduğumuzda hayat ta başlamış oldu ve birşey Koç´la birlikte „başlar.“

XII. evin gözden kaçmaması gereken cok olumlu özellikleri de var diğer
yandan. Büyük yaratıcılık, birçoklarının isteyip te sahip olamadıkları önemli bir yetenektir; yaşamda hayallerin gerçeklesmesini saglayan
temel bir prensiptir.

"Eğer XII. ev hastaneler anlamına geliyorsa, bu aynı zamanda iyileşmedir,tedavidir; izolasyonsa eğer, aynı zamanda içe yönelmedir, kendini bulmaktır; hayalkırıklığıysa, aynı zamanda gerçeği tanımaktır." (2) Herşey, çift taraflı değerlendirilmek zorundadır.

XII. alanda planetler, kendilerini başkaları için kaybederler ve bilinçleri de sözkonusu değildir; benlik, başkalarına hizmet için çözülür. XII. evle birlikte merhamet ve iyi niyet gibi kavramları da sözlüğümüze almak durumunda kalırız.
XII. ev planetleri kendilerini feda ederler ve karşılık beklemezler ancak hayalkırıklarına da yatkın bir görüntü çizerler. Dolayısıyla bu ikamet, bilinçsizliğin, daha doğrusu bilincin en dip noktasını da sembolize etmiş olur; fiziki olan çözülür ve yerini dağınık ve sisli olan alır.

Ancak tabi ki bu, aynı zamanda sanatın ve yaratının da dostudur; derin ilham, kendini kaybetmekle ve bilinçten uzaklaşmakla ilintili bir özelliktir. Bilincimizi serbest bırakmadığımız zaman, derin yaratma içgüdüsüne, ilhama açık kapı bırakmıyoruz demektir. Dolayısıyla ilham, kendimizi kaybettiğimiz noktada çıkacaktır karşımıza. Böylelikle XII. ev, aynı zamanda da olaylara duygularımızla
yaklaştığımızı ve hiçbir şeyi rasyonalize edemediğimizi gösterir; birçok şeye derin bir sis perdesi ardından bakar, olayları pratik topraksal temelde göremez ve değerlendiremeyiz.

Diğer yandan bu ev beklentilerimizin yeridir;
ancak beklentilerin hayalkırıklarıyla karışması, bu evin hayalci yapısının doğaldır ki temel bir uzantısıdır. Her ne kadar hayaller ve beklentilere ihtiyacımız olsa da, bunların bir şekilde somut tabanda vuku bulması gerekmektedir. Ancak bu ev, bahsi geçen bu ana özneyi görebilmekten uzaktır. „Ulaşılmaza özlem“ olarak tanımlanabilen ve 150˚lik açıyı sembolize eden quincunx görünümünün de, dolayısıyla Balık burcuyla ilintisi yadsınamaz. XII. ev, özler. Bu özlem ise tamamen hayallerle ilişkili, kaybedilmiş olana özlem olarak algılanabilir. Kaybedilmiş olan, bir anlamda cennettir ne var ki o da, insanoğlunun fiziki dünyada varoluşuyla birlikte yitirildi. Buradan hareketle, XII. alanın bir diğer anlamı olarak ta „son“ ve „bitiş“ gibi kelimelerin altını çizmeliyiz.

XII. ev, IV. ve VIII. evlerle mundan üçgen görünüm halindedir. IV. evle olan üçgen, bu evin köklerimizle derin bağlantıda olduğunu gösteriyor çünkü „kök“, kaybedilmeye, ölüme en yakın olandır. Başka bir anlamıyla da, bir insan en çok ve en rahat olarak „odada, evde“ (=IV. ev) yalnız, kendisiyle başbaşa kalır, hayaller kurar. Öte yandan VIII. ev de, XII. evin kendisini feda etmeye yatkın özelliğiyle uyum içindedir.

II. ve X. evle olan mundan altmışlıklar ise, hedeflere ulaşırken kurbanlar vermemiz gerektiğini sembolize ederken II.evle olan bağlantı da, kişinin maddi temellerinin ya da materyal hakikatin gerçekte XII.evin amateryal köklerine dayandığını açıklayabilir. Öte
yandan Balık burcu da – tarafımızdan çoğu kez gözlemlendiği üzere – Boğa burcunda büyük bir güven duygusu taşır.

III. ve IX. evle olan kare görünümler, XII.evin yapısı yoluyla kendisine ulaşılan hakikatin, bir İkizler burcu mensubunun yüzeysel değerlendirmeleriyle ulaşılamayacak özellikte olduğunu gösteriyor; İkizler düşünüş yapısı ve tarzı, Balık düşünüş yapısı ve tarzına tamamıyla yabancıdır. IX. evden yayılan umut enerjisi de, yine XII. evin daha sisli ve bulutlu ortamına karşıdır. ASC ve XI. ev ile kurulan yarım altmışlıklar, bu ikametlerin birbirlerini tanımadıklarını gösteriyor. Yanyana olan burçlar birbirlerine tamamıyla yabancıdırlar. Koç burcu sembolizasyonu altında Dünya´ya gelen bebek, nereden geldiğini bilmez, o yeri unutmuştur, tanımaz. XI. evle de bir bağlantı yoktur çünkü „son“ ile „vizyon“ kelimeleri, birbirleriyle herhangi bir akrabalığa sahip değildirler; „gelecek“, „sonu gelmiş olan“ için tasarlanmaz.

VII. ve V. evle olan quincunxlar da, XII. evin özellikle ulaşma özlemi çektiği konulara karşılık geliyor. Demek ki bir Balık, genel itibariyle kendini gerçekleştirme ve ortaklık kurma özlemi içerisindedir. Ya da örneğin „içerde adalet olmaz“ dediğimiz zaman da, direkt olarak Balık´la Terazi burçları arasında, içinde „olmayan şeye özlem“ anlamını barındıran bir söz söylemiş oluyoruz.

Toparlayacak ve XII. evin artılarını, eksilerini biraraya getirecek olursak, şu anahtar ifadelere rastlarız:

+ Hayalgücünün yaratıcılık gerektiren eylemlerde kullanımı, sanat ruhu, kendini de koruyarak yardım etme içgüdüsü, bilincin çözülmesi sonucu kolektifin farkına varma, bizi var eden ve besleyen temel ruh, ilham, rüya, derin yaratıcılık, kendimizi başkalarına adayabilme gücü, kendimizi daha kutsal bir amaç uğruna feda edebilme ve verdiğimiz kurbanlar.

- Karışıklık ve düzensizlik, kaos, somut olmayan beklentiler sonucunda gelen hayalkırıklığı, kurban edilme, bilincin aşırı çözülmesi ve kendini kaybetme sonucu gerçeklerden uzaklaşma, kandırılma, sömürülme, „ben“in yok oluşu, yalnızlık, izolasyon, saklı kalan, su yüzünde olmayan, karakter zayıflıkları, iç ve dış düşmanlar, daha reel olarak ta hastaneler, hapishaneler, koğuşlar, tecrithaneler, sürgün olarak bulundurulduğumuz yerler.



Dipnotlar:

(1): Bu arada, Bulgaristan Türkleri bu tip falcılara (hem falcı hem şifacı aslında) „bakımcı (ya da bakıcı)“ diyorlar.(2): Kaynağı bulamadım.


1 Şubat 2007 Perşembe

Gezegenler / Dengenin Gücü QUAOAR (Final)

4.2.4 QUAOAR – SATÜRN ÖRTÜŞÜMLERİ

Qua – Satürn görünümlerine daha önce yer yer değinilmişti. Aşağıda diğer olayları bulacaksınız.


1. 1973 (Quaoar Akrep´te üçgen Satürn Yengeç´te)

A. Amerika ve SSCB, 25.09.1973´te Cenevre´de SALT – II (Strategic Arms Limitation Talks) antlaşmalarına başlıyorlar. Antlaşma, daha sonra SSCB´nin Afganistan´ı işgal etmesiyle askıya alındı.

SALT projeleri, soğuk savaş döneminde silahsızlanma ve nükleer silahların sınırlandırılması üzerine kurulu antlaşmaların tümüne verilen ortak isimdir. Burada ise astrolojik açıdan Quaoar – Satürn örtüşümlerine mükemmel bir örnek oluşturmaktadır; nükleer silahların sınırlandırılması (Satürn = kısıtlama, sınırlama) üzerine yapılan antlaşma (Quaoar), bu açısal oluşum için birebir görünmekte. Quaoar´ın Akrep´te olması ise, antlaşmanın geri planında başka ve gizli kasıtlar olduğunu ve ona uyulmayacağını göstermekte. Bu sırada açısal görünüm de neredeyse tepe noktasındadır.

B. Açının tekrar ekzakt olduğu 30.10.1973´te ise, 12 NATO ve 7 Varşova Paktı ülkesi Viyana´da, üye ülkelerin askeri birliklerinin çift taraflı kısıtlanması ve dengelenmesi ile ilgili diplomatik görüşmelerde bulunurlar.

Yine çok birebir bir anlaşma. Kısıtlanmayla (Satürn) ilgili diplomatik görüşmeler ve balans (Terazi), bu açının açık anlatımlarından biridir.


2. 1996 – 1997 (Quaoar Yay´da üçgen Satürn Koç´ta)

A. 29.05.1996´da konservatif sağ politikacı Benjamin Netanjahu, İsrail´de direkt yapılan seçimlerden zaferle çıkar.(55)

Satürn sağı simgeler ve politik seçimler ile zafer de Terazi´yle ilgilidir. Toleransın 3 derece olması bizi şaşırtmasın, çünkü Satürn bir süre sonra geri hareketine başlayacağından geçerliliğini sürdürmektedir daha.

Öte yandan bu seçimlerle birlikte İsrail´in Filistin´e yönelik provakatif hareketleri de başlayacaktır ve bu durumu da, aynı anda 1 derecelik toleransla Yay´da bulunan ve „dengeleri bozmak“ gibi bir anlama gelen Quaoar – Pluto kavuşumuyla açıklamak mümkündür.

B. 24.01.1997´de Mannheim savcılığı, ünlü tenisçi Steffi Graf´ın babası Peter Graf´ı, vergi kaçakçılığı suçundan 3 yıl 9 ay cezaya çarptırır.

Bu tarihte Satürn ile Pluto arasında bir üçgen açı vardır ve bu, babanın (Satürn) vergi kaçakçılığı suçundan (Pluto) ceza görmesini (Satürn) anlatabilir tabi ki. Ne var ki ayrıntıyı Quaoar vermektedir: Kadının (Terazi) babası (Satürn). Artı olarak Terazi de yargıyla doğrudan ilişkilidir.

C. Genel seçimlerden 3 ay sonra 21.02.1997´de Demokrat Parti başkanı Zoran Djindjic, Belgrad Belediye başkanı olarak seçilir.(56)

Aynı dönemde birkaç önemli açı bulunmaktadır:

1. Seçilerek gelen diplomat, politikacı (Quaoar) Djindjic, Miloseviç´le daha önceleri sık sık görüşen birisidir ve aşırı milliyetçiliğiyle tanınır (Pluto).

2.1945´ten beri ilk kez, çoğunluğu komünistlerden oluşmayan bir parlamento seçimleriyle göreve gelmek te bir anlamda durumun dengelenmesidir (Terazi).


3. 1993 – 1994 (Quaoar Akrep´te kare Satürn Kova´da)

A. 27.04.1993´te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, rest Yugoslavya´ya karşı sanksiyon ve kısıtlamalarını (Satürn) artırma kararı alır. Sebep ise Yugoslavya´nın, birkaç gün önce UNO´nun, Bosna´nın 9 otonom bölgeyle birlikte görülmesini öngören Vance–Owen barış planını (Terazi) kabul etmemesidir. Bu arada UNO´nun da (57) Akrep Güneş´ine sahip olduğunu ekleyelim; Quaoar o sırada Akrep´tedir.

B. 21.05.1993´te Angola´daki iç savaşta, tarafların yürüttükleri barış görüşmeleri (Terazi) sonuçsuz kaldı (Satürn).

C. 20.05.1993´te Danimarka´da yapılan 2. halk oylaması, Maastricht antlaşmasını (Quaoar) kabul eder ve Avrupa Birliği´ne katılma kararı çıkar. Sebep ise antlaşma maddelerinden bazılarının, Danimarka´nın da girmesi için gevşetilmesidir. Avrupa Birliği, kendi çıkarlarını gözönünde bulundurarak (Quaoar Akrep´te) anlaşma maddelerindeki (Quaoar) kısıtlamaları (Satürn) yumuşatmıştır (kare açı).

Ç. 17.06.1993´te Bosna – Hersek için uygulanması düşünülen Vance – Owen barış planı (Terazi), Cenevre´de Avrupa Birliği arabulucusu (Terazi) lord David Owen tarafından „başarısız“ (Satürn) olarak açıklandı. Bu barış planı (Terazi) ise „art niyetli“dir ve özünde tamamen plutonik bir karakter taşımaktadır (Quaoar Akrep´te).

D. 12.07.1993´te Rus anayasa komisyonu, devlet başkanı Boris Yeltsin´in sunduğu ve devlet başkanının güç ve yetkilerini artırmayı içeren yeni anayasa taslağını kabul etti.

Bu tarihte Qua –Satürn görünümünün açıklaması şöyledir: „ Yeni anayasa“ ve “devlet başkanı” Kova´daki Satürn, “gücü artırmayı içeren taslak, plan” ise Akrep´teki Quaoar´dır.

Ne var ki, aynı tarihte Akrep´teki Pluto da (güç), Oğlak´taki Uranüs´le (yeni anayasa, devlet başkanı) altmışlık bakıştadır. Dolayısıyla bu olayın hangi konstelasyona ait olduğu belli olmamaktadır.

E. 29.07.1993´te İsrail yüksek mahkemesi (Satürn), „korkunç İvan“ olarak anılan ve Treblinka´da sayısız insanı öldürmek zannıyla yargılanan John Demjanjuk´un ölüm cezasını (Pluto), kanıt eksikliği gerekçesiyle kaldırır (Quaoar, Terazi = adaletin yerine bulmaması ki adalet, verilmesi gereken ölüm cezasıyla gelecekti = Quaoar Akrep´te). Aynı anda, Aslan´daki Chiron da Qua´ya bir kare görünüm yapmaktadır ve bu, Demjanjuk tarafından öldürülen insanların yaralarının, alınan bir mahkeme kararıyla daha da derinleştiğini göstermektedir.

F. 26.08.1993´te Çek devlet başkanı Vaclav Havel ile Rus Boris Yeltsin, Prag´ta bir dostluk antlaşması (Quaoar) imzalarlar. Ne var ki Rusya´nın SSCB´nin işlerinden sorumlu olmamasına rağmen Yeltsin, Sovyet güçlerinin 1968´de Çekoslavakya´ya girmesi konusunda özür dilemez ve bir devletler krizi yaşanır (Satürn). İşin ilginç yanı ise, 26.08.1968´de „Prag Baharı“ ismiyle anılan bu olayın(58) olduğu tarihte de Satürn ve Qua´nın birbirlerine karşıt açı yaptıklarıdır.

G. Kamboçya´nın başkenti Phnom Penh´te 24.09.1993´te yapısal monarşiye geçişle ilgili yeni anayasa (anayasanın reformu = Satürn Kova´da) kabul edilir ve böylece UNO´nun da olayları yatıştırma ve yeni politik sisteme geçişi sağlama şeklinde gerçekleşen arabuluculuk görevi sona erer.

Eski bir sistemin yeniden seçilmesi (monarşi) Kova´daki Satürn´dür. Akrep´teki Quaoar ise muhtemelen arabulucu (Terazi) UNO´dur ve UNO haritasında da Güneş, 7. evde ve Akrep´tedir (ya da çıkarlar üzerine kurulan barış misyonu). Arabuluculuk görevinin bitmesi de bu iki planetin arasında oluşan kare görünümdür.

H. 04.10. 1993´te Rusya´da reform karşıtları milliyetçiler ve eski komünistler, Moskova Parlamento binasında Boris Yeltsin yanlısı hükümet güçlerine teslim olurlar.

Bu tarihteki tek görünüm, Quaoar –Satürn karesidir ve bu olay, eskilerin (Satürn) aksiyonlarının, hükümet güçlerinin plutonik metotlar kullanmasıyla (Pluto) – örneğin zor kullanarak – dengelenmesidir (Quaoar).

I. 13.10.1993´te Karlsruhe anayasa mahkemesi, aynı cinsiyetler arasındaki evlilikleri uygun bulmadığını karara bağladı.

Aynı cinsiyetler arasındaki evliliklerin (Terazi, Quaoar) caiz olmadığı (kare) hakkında kanun hükmü (Satürn).

İ. 23.10.1993´te, protestanların yaşadığı Belfast kentinde IRA tarafından yapılan bombalama eylemi, İrlanda sosyal demokratlarından John Hume ve IRA´ya yakın Sinn Fein Partisi lideri Gerry Adams arasında başlatılmış barış görüşmelerine olan inancın yok olmasına neden oldu.

Bombalama eylemi, o dönemdeki Satürn–Pluto ve bu olayın barış görüşmelerini engellemesi de Satürn–Quaoar kare görünümlerinin semboliğidir.

J. 09.11.1993´te Bosna´nın Mostar kentindeki Neretva nehrinin üzerine 1566´da Osmanlılar tarafından kurulmuş „Türk (Mostar) Köprüsü“, Hırvatlar tarafından bombalanarak yıkılır.

Satürn – Qua karesinin en bariz örneklerinden biri. Herşeyden önce bu köprü Dünya´nın en önemli sanat eserleri arasındaydı (Terazi). Önemli bir sanat eserinin savaş sırasında tamamen tahrip edilmesi de (Satürn ve Quaoar Akrep´te) bu açı ile direkt ilişkilidir. Bu olayı astrolojik olarak „bir sanat eserinin (Qua) kötü kaderi (Satürn ve Pluto)“ olarak ta değerlendirebiliriz.

Satürn´le Quaoar arasındaki tolerans fazlalığı bizleri şaşırtmasın çünkü Satürn bir süredir geri harekettedir ve bir kaç ay sonra da Qua´ya ekzakt olacaktır. Bu nedenle de bu kare açı doğal olarak aynı sürecin devamı niteliğinde olup, geçerlidir.

Öte yandan bu olayı, eğer iki gezegen arasında kavuşum için alınan 4 derecelik toleransı fazla görmüyorsak, Qua kavuşum Pluto altında da değerlendirebiliriz. Ancak yine de doğru anlam, her 3 gezegeni de işin içine katmayla ortaya çıkıyor: „Taştan yapılmış (Satürn) bir sanat eserinin (Quaoar, bu eser aynı zamanda bir köprüdür = yine Terazi) bombalama yoluyla (Pluto) yıkılması (Satürn ya da Pluto)“.

Aynı tarihteki sadece Satürn–Pluto karesi ise, işin „sanat eseri“ kısmını açıklamaya yetmemektedir.

K. 29.11.1993´te Cenevre´de Bosna–Hersek, Hırvatistan ve Sırbistan devlet başkanlarının biraraya gelmeleriyle, Bosna Barış Görüşmeleri tekrar başladı. Alman–Fransız ortak planı, Sırbistan eğer Bosna´da işgal ettiği bölgeleri geri verirse, Sırbistan´a koyulan ekonomik ambargonun sınırlı olarak azaltılmasını öngörmekteydi.

Antlaşma (Quaoar), sınırlı (Satürn) olarak azaltmayı (Satürn) öngörmektedir.

L. 10./11.01.1994´te Brüksel´de toplanan NATO zirvesinde, barış için ortaklık programı (Quaoar) üzerinde görüşüldü. Program, temel olarak NATO´ya girme sürecinde bulunan özellikle Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin geç (Satürn) girişlerinin uzun vadede (Satürn) perspektifleri hakkında, askeri ve ekonomik alanlarda (Satürn) birlikte (Quaoar) disiplinli (Satürn ve kare açı) çalışmayı öngören bir temeldedir.


4.2.5. QUAOAR – CHİRON ÖRTÜŞÜMLERİ

Qua–Chiron görünümlerine daha önce yer yer değinilmişti. Aşağıda diğer olayları bulacaksınız.

1. 1999 (Quaoar Yay´da kavuşum Chiron Yay´da)

A. 19.11.1999´da İstanbul´da düzenlenen OSZE zirvesi, Rusya´ya, Çeçenistan´daki savaşı bitirmesi yönünde uyarılarda bulunur ancak kanayan yara (Chiron) geçmeyecektir; uyarılar boşa gider.

Diplomatik görüşmelerin (Quaoar) başarısızlıkla sonuçlanması gündemin en ana konusu olmuştur.

B. 02.12.1999´da İngiliz, Amerikan ve Japon araştırmacılardan oluşan bir ekip (Quaoar Yay´da), insanda genetik taşıyıcılarından birinin (Pluto = ırsiyet; ırsiyeti babadan oğula kalan miras gibi düşünelim) kromozom 22´nin tam teşekküllü planını (Chiron, Başak) çözerler.

C. Aynı gün Büyük Britanya, Kuzey ĺrlanda´ya otonomi verecektir (yaralı bölge ve onların iyileşmesi, Chiron´un konusudur ve Qua da denge getirir). Konstelasyonun konusuyla birebir bir örnektir bu; dengesizliğin giderilmesiyle yaralara merhem olma durumu var burada.

Ç. 10.12.1999´da „Sınırsız Doktorlar“ organizasyonu Nobel barış ödülünü alır.

Bu doktorların yarası da, daha önce çoktan hak ettikleri ilginin kendilerine bu tarihe kadar gösterilmemiş olmasıdır, ne var ki barış ödülü (Quaoar) bu eksikliğe ilaç olabilmiştir.

Yine aynı tarihte AB Türkiye´ye aday ülke statüsü verir. Burada yine dengesizliğin giderilmesi ve adalet gibi konuların öne çıkması söz konusudur. Yara ise, Türkiye için, çoktan hakettiği halde bugüne kadar o statünün verilmemiş olmasıdır.


2. 1995 (Quaoar Yay´da altmışlık Chiron Terazi´de)

A. 02.09.1995´te NATO(59) ülkeleri, Bosna Sırplarını, eğer başkent Sarayevo´nun 20 km. ötesine çekilmezlerse hava saldırılarıyla tehdit ederler. 11.09´da NATO´nun tehditi işe yarar ve Nisan 1992´den beri ilk kez bölge nefes alır. Son olarak ta 23.09.1995´te Zagreb´te, Bosna ve Sırbistan arasında barış antlaşması imzalanır ki Quaoar´la Chiron altmışlık oluşturmaktadırlar; „yaraya merhem“ konusu burada da bir antlaşmayla sağlanmıştır.

B. İshak Rabin ve Yaser Arafat arasında, Batı Şeria´da yaşayan Filistinlilerin otonomi bölgesini genişleten ve 28.09.1995´te imzalanan antlaşma. Bu, sivil halkın Filistin yönetimine geçmesini, otonomi ile ilgili bir kurul oluşturulmasını ve İsrail birliklerinin Batı Şeria´dan çekilmesini öngörür.

Hakların fazlalaştırılması, genişletilmesi ile ilgili anlaşma, direkt olarak Qua´nın Yay pozisyonunu göstermekte. Chiron ise her zamanki gibi böylece „yaraya merhem“ görevindedir.


3. 1990 - 1991 (Quaoar Akrep´te üçgen Chiron Yengeç´te)

A. Radikal reform istekleri yüzünden 1988´de tüm parti dairelerini kaybeden Yeltsin, 12.06.1991´de Sovyetler Birliği başkanı seçilir.

Seçimler ve seçimle gelen zaferler Terazi burcu semboliğindedir. 1988´de önemli bir yara alan Yeltsin ise 1991´de bu eksiği kapatacaktır (Chiron).

B. 20.06.1991´de 320´ye karşı 338 oyla Berlin başkent seçilir. Berlin´in eksikliği o zamana kadar birleşik bir Almanya´nın başkenti olamamış olmaktır ve bu eksiklik artık yoktur.

C. 02.08.1990´da Irak Kuveyt´e saldırır. O dönemde Chiron–Satürn karşıtı ve Pluto–Neptün sextili var ve bir de Chiron üçgen Quaoar. Bu olay, sıralanan bildik gezegenlerle de görülebilir belki ancak, olayın quaoarlık tarafı var gibi görünüyor: Irak, Kuveyt´i bir parçası olarak görmektedir (Yengeç), saldırı ise Akrep´tir (sahiplenme). Qua´nın Akrep´te oluşu, sahiplenerek dengelemeyi yani bir anlamda zorla güzelliği göstermekte. Öte yandan Irak, sahiplenerek (Pluto) yarasını (Chiron) geçirerek dengelenmek (Quaoar) istemektedir.

Ç. 03.08.1990´da Doğu Almanya´da, Batı Almanya´daki seçimlerin geçerlilik alanını Doğu Almanya´yı da içine alacak şekilde kapsayan yeni bir seçim antlaşması imzalanır.

Seçimler ve antlaşmalar Quaoar, birleşme ise Almanya´ların uzun yıllar ayrı kalmalarıyla oluşan yaranın (Chiron) ilacıdır.

D. 23.08.1990´da iki Almanya´nın birleşmesini karara bağlayan antlaşma, 31.08´de birleşim antlaşmasının İçişleri Bakanınca onaylanması ve 20.09´da 3´te 2´lik çoğunlukla kabulu.

Bu sürecin tamamında Chiron – Quaoar üçgeni tepe noktasındadır ve yarım yüzyıllık ayrılık yarasını ifade edebilen tek gök cismi Chiron´dur. İki Almanya´nın evliliği ise Quaoar´dır. Bu birleşme, o dönem içinde etkili olan Neptün–Pluto sextilinin dahilinde bile olsa, „antlaşma“ ve „yara“ gibi konuları her iki planet te anlatmaktan uzaktır.

E. 27.09.1990´da her iki Alman sosyal demokrat ve Hristiyan demokrat partilerinin (Quaoar) birleşmesi (Quaoar). Birleşilmeden önce ise bu durumun bir eksiklik teşkil ettiği açıktır.

F.19.11.1990´da 16 NATO ve 6 Varşova Paktı ülkesi, soğuk savaşın bittiğine dair antlaşmayı ve saldırmazlık paktını imzaladıklarında da geri dönüşüne başlamış Chiron ile Quaoar, üçgen görünüm dahilindeydiler, o sırada da Pluto ve Satürn de birbirlerine dostça bakmaktaydılar. Bir antlaşmayla (Quaoar, ki savaşmamak ta Terazidir) savaş gibi büyük bir derdin (Chiron, Başak) sonu, bu açı tarafından çok iyi sembolize edilmektedir ve belki de en önemli Quaoar örneklerinden biridir.


4. 1979 (Quaoar Akrep´te karşıt Chiron Boğa´da)

A. 03.05.1979´da Margaret Teacher´in seçim zaferi. Bu seçim zaferi Quaoar´dır ve aynı tarihteki Chiron–Satürn üçgeni de, Teacher´in gelenekçi kanadın temsilcisi olduğunun iyi bir anlatımıdır. Karşıtın anlamı ise zorluktur ve gerçekten de, seçim sonrası dönemde İngiltere, uzun zaman kemer sıkma politikası izlemiştir (Satürn). Bunun dışında, nasıl bir ilişki kurulur bilmiyorum, bir Quaoar–Satürn karşıtında seçilen Teacher, yine 22.11.1990´da bir Qua–Satürn altmışlığında görevi bıraktı.

B. 18.06.1976´daki diğer bir örnek ise, daha sonra uygulanmayan SALT–II antlaşmasının imzalanmasıdır ki, buna daha önce değinilmişti.


5. SONUÇ

Bu cisme astroloji dünyasında ne kadar önem verilir bilinmez ancak, onun etkili olduğu olayların birçoğunda, ki onlar bu çalışmada da verilmiştir, konumlar ekzakttır.

Bu çalışmada belirtilmemesine rağmen, Quaoar, soru haritalarında da işlemektedir ve bunun dışında, grupça tetkik ettiğimiz Ay transitlerinin Qua görünümleri de direkt olarak görülmektedir.

Diğer yandan, Quaoar transitlerini Türkiye haritası üzerinde gezdirdiğimizde de önemli olaylarla karşılaşıyoruz. Bunlardan birisi, Türkiye Cumhuriyeti´nin bir anlamda varoluşuna neden olan „Mudanya Ateşkesi“ dir ve 11.10.1922 tarihinde imzalanan bu ateşkes, bir Qua transitinin TC natal Güneş´ine exakt sextil oluşturduğu ana rastlamaktadır ve ateşkes bir Terazi burcu özelliğidir. Bu tarihte TC, daha kurulmuş değildir ancak bilindiği üzere, doğum haritalarından geçmişe doğru gidilir ve bu yöntemin adı da „regresyon“ dur (= „geri“ anlamında).

Quaoar´ın haritanızdaki konumunu www.astrodienst.com adresinde, doğum haritalarının çıkartıldığı kısımdaki asteorids bölümüne „50000“ rakamını vererek öğrenebilirsiniz.

Quaoar´ın efemerisine ulaşmak için de şu adrese bakınız:
http://www.astro.com/swisseph/quaoar.htm?lang=g

Devrim YILMAZER, Kasım 2002 / Şubat 2003, Viyana


Dipnotlar:

(55): Geniş bilgi için: http://www.tagesschau.de/aktuell/meldungen/0,2044,OID1271806_TYP3_THE1271858,00.html
(56): Geniş bilgi için: http://www.ftd.de/pw/eu/1073708.html?nv=rs
(57): UNO haritası için: http://www.welten.net/Astro/UNO.htm
(58): Geniş bilgi için: http://www.dhm.de/lemo/html/DasGeteilteDeutschland/KontinuitaetUndWandel/EntwicklungenImOsten/pragerFruehling.html (59): NATO horoskopu için: http://www.meridian-magazin.de/99_3/hor.htm#07


Resimler:

1: SALT
2: Birleşmiş Milletler
3: Prag Baharı
4: Geleneksel Kamboçya Dansı
5: IRA
6: Mostar Köprüsü
7: Kromozom 22
8: Sınırsız Doktorlar
9: Kuveyt Savaşı
10: Margaret Teacher


31 Ocak 2007 Çarşamba

Gezegenler / Dengenin Gücü QUAOAR (Bölüm III)

4.2.2. QUAOAR – PLUTO ÖRTÜŞÜMLERİ

1. 1995 – 1998 (Pluto Yay´da kavuşum Quaoar Yay´da)

A. 21.11.1995´te Dayton´da Richard C. Holbrooke aracılığıyla Bosna – Hersek için barış antlaşması imzalandı.(41)

Ne var ki antlaşmanın önemli tarafı onun zor kullanarak imzalatılmış olmasıdır. Antlaşma imzalanmadığı taktirde NATO Sırbistan´ı bombalayacaktır. Astrolojik açıdan ise zor kullanma Pluto´ya, antlaşma da Terazi´ye karşılık geliyorlar. Bu tarihte savaşın bittiğini gösterecek herhangi bir astrolojik örtüşüm de yoktur. Amerika´nın teklif ettiği bir anlaşma olması da semboliklerle tam olarak uyuşmaktadır.

B. 04.11.1995 tarihi ise İsrail ve Filistin arasındaki barış görüşmelerinin oldukça ağır hasara uğradığı gündür. İsrail hükümet başkanı İshak Rabin, bir dostluk ve barış konuşmasında İsrailli bir ekstremistin saldırısıyla öldürüldü. Rabin´in ölümüne sebep olan husus ise, onun daha önce, Yaser Arafat´la askerlerini Batı Şeria´dan çekme antlaşması yapmış olmasıdır.

Barış konuşması (Terazi, Quaoar) sırasında suikast (Pluto). Konstelasyonun astrolojik açıdan en iyi şekilde kendini gösterişlerinden birisi.

C. Bir Çeçen komandosunun, Rus kenti Budjonnowsk´taki bir hastanenin tüm çalışanlarını rehin alarak Rusya´yı Çeçenistan´la barış görüşmelerine zorlaması olayı da, 14 – 18. 06.1995 tarihinde gerçekleşti.

O tarihteki astro – konstelasyon şu şekildedir: (Quaoar Yay´da kavuşum Pluto Akrep´te) altmışlık Uranüs Oğlak´ta. Yine oldukça zengin bir açısal tablo var. Pluto ile Uranüs arasındaki altmışlık, bir Çeçen bağımsızlık direnişçisinin (Uranüs) rehin alma (Pluto) yoluyla Rusya´yı tehdit etmesidir (Pluto). Ancak tehditin sebebi nedir? Bunu da Yay´daki Quaoar pozisyonu gösteriyor: Tüm bunların amacı, Rusya´yı barış görüşmelerine (Quaoar) zorlamaktır. Bu, aynı zamanda görüşmelere olan inancı (Quaoar Yay´da), Çeçen direnişçinin taşımasıdır da.

Ç. Clinton, Kuzey İrlanda için barış inisiyatifini aynı dönemlerde eline alır.

Amerika´nın (yükselen Yay), barış için (Terazi) aracı (Terazi) olması biçiminde açıklayabileceğimiz bir konstelasyondur bu da. Ki, o dönemlerde İrlanda oldukça karışıktır ve şiddet (Pluto) hüküm sürmektedir.

D. 04 – 15.09.1995 tarihinde Pekin´de UNO´nun 4. Dünya Kadınlar Konferansı gerçekleştirildi. Dönemin First Lady´si Hillary Clinton, “kadınların güçlü olduğu yerde, Dünya barışa daha yakındır” dedi. Bu konferans, diğerleri içinde daha büyük bir tarihsel anlam taşır.

Quaoar´ın kadınlarla direkt bir ilişkisi olduğu daha önce de belirtilmişti ve Clinton´un yaptığı konuşma, o günkü konstelasyonlar söz konusu olduğunda Quaoar´ın anlamları için büyük bir önem taşıyor: „Kadınların (Quaoar) güçlü (Pluto) oldukları yerde Dünya barışa (Terazi) daha yakındır“. Bu arada Quaoar da Yay Burcu´ndadır (Amerika yükselen: Yay).

Aynı dönemde var olan Chiron – Quaoar altmışlığı da, kadınların yaralarının bu konferansta gündeme getirilmesi ve bir nebze de olsa iyileştirilmesi anlamlarını göstermektedir. Gerçekten de konferans bir gövde gösterisine dönüşmüştür.

E.Fransızların Mururoa Atol´ünde gerçekleştirdikleri 8 atom bombası testi engellenemedi.

Quaoar, aynı zamanda „çevre“ anlamına geliyor. Atom bombası da bilindiği üzere Pluto tarafından sembolize edilir. Ne yazık ki tüm diplomatik girişimlere (Terazi) karşın testlerin (Pluto) uygulanmasının önüne geçilemedi.

F. Haziran 1995´te, 1975´ten beri ilk kez ortak bir uzay programı gerçekleştirilerek Amerikan Atlantis, Rus uzay istasyonu Mir´e bağlandı.

Harika bir Qua altmışlık Uranüs kombinasyonu. Ortak uzay programı, uzayda birleşme, direkt olarak Uranüs (uzay, uzay gemisi) ve Quaoar´ı (birleşme, evlilik) anlatıyor.

G. 1996 yılı, Kuzey İrlanda´da Protestan ve Katoliklerin arasında geçen huzursuzluklarla doludur.(42)

Ancak olayların gelişimini görebilmek için 1995´e bir bakmamız gerekiyor.

01.09.1995´te Büyük Britanya ile Katolik yeraltı organizasyonu IRA (silahlı yeraltı organizasyonu = Pluto) arasında, 26 yıldır süren savaşı bitirmeye yönelik bir barış antlaşması (Terazi) imzalanır. Ne var ki IRA, bu antlaşmayı (Terazi) Londra´da bir büro evine gerçeklestirdiği bir bombalama eylemiyle (Pluto) bozacaktır. Bu sırada Qua ve Pluto, birbirlerine 0,5 derecelik bir farkla Yay´da kavuşumdadırlar.

15.06 ve 07.10.1996´da gerçekleştirilen eylemlerle de olaylar tamamıyla çığrından çıkacaktır.

İngilizlerin yeraltı organizasyonu IRA (Pluto) ile yaptıkları antlaşma (Terazi), tipik bir Qua – Pluto karşılaşmasıdır. Aynı şekilde bu anlaşmanın bombolama eylemleriyle bozulması da aynı konstelasyon altında değerlendirilmelidir.

H. 15.02.1996´da Galler kıyıları önünde seyreden bir Liberya tankerinin karaya oturması sonucu, 70.000 ton petrol (Pluto) denize dökülür ve İngiliz kıyılarının en değerli ve doğal korunmaya alınmış kıyısı zarar görür.

„Çevre koruma ve korunmaya alınmış doğal harikalar“, yine Terazi konusudur ve bunun petrolle zarar görmesi de Pluto´yla ilgilidir.

I. 28.08.1996´da Prens Charles ve Prenses Diana boşanırlar.

Çok fazla birşey söylemeye gerek yok, yine birebir oturan bir konstelasyon. Ancak önemli olan, burada da yine birkaç önemli açının bir arada görülmesidir: (Qua kavuşum Pluto) sextil Uranüs. Hem Uranüs ve hem de Pluto, evliliklerin (Quaoar) bitmesiyle ilişkilendirilirler.

İ. 1996´ya ait en önemli olaylardan birisi de Rusya ve Çeçenistan arasında imzalanan antlaşmadır (01.09.1996).

Antlaşma, karakteri gereği Qua – Pluto karakteri taşır. Taraflardan Rusya´ya bu antlaşma zorla kabul ettirilmiştir (Pluto). Artı olarak bu, ayaklanmacılarla (Uranüs) yapılmıştır ve buradan hareketle, Qua kavuşum Pluto ve Qua altmışlık Uranüs´e harika örnekler teşkil eder.

J. Leipzig´li Uta Pippig, Boston maratonunu 3 kez arka arkaya kazanan ilk kadın oldu (15.04.1996).

Yine kadınlar. Her nedense ilginç ve başarılı kadınlar Qua – Uranüs birlikteliklerinde fazlasıyla görülüyorlar. (Ne var ki bu örtüşüm, aynı tarihteki Venüs altmışlık Chiron Terazi konstelasyonuyla gölgeleniyor. Uta Pippig´in kazanması Venüs – Chiron sextiliyle de pekala açıklanabilir. Ancak global bir görünüm olmamış olsaydı (Qua – Uranüs) durum ne olurdu bilemiyorum. Sonuçta küçük transitler büyükleri ateşleyici rol oynarlar. Ancak bu galibiyet, beklenen bir galibiyet değildir ve o tarihte Venüs, Uranüs´le herhangi bir bağlantı da kurmamaktadır. Venüs ile Chiron arasındaki altmışlık, Uta´nın erkek yarışmacılarla aynı ödülü ilk kez bir kadın olarak almasıdır. Pippig, yarışı uranüsvari bir biçimde kazanmıştır). (43)

K. Büyük Britanya ve Çin arasında yapılan antlaşmaya göre (1898) Hong Kong 30.06.1997´de Çin´e devredilir.

Yine astrolojik açıdan olağanüstü bir görünüm. Qua – Pluto kavuşumu ekzakt ve İngiliz malını bir başkası yapılan antlaşmaya göre (Terazi) sahipleniyor (Pluto).

L. Aynı tarihte Almanya´da ilk kez evlilikte tecavüz cezaya bağlanıyor.

Qua kavuşum Pluto daha iyi anlatılamaz. Evlilikte (Qua) tecavüzün (Pluto) cezaya bağlanması.

M. 1998´de ise yine Kuzey İrlanda probleminin devam ettiğini görüyoruz. Ağır bombalı eylemlere rağmen barış ve uzlaşmalar devam etse de, IRA´nın silahsızlanma sorununa çözüm getirememesi yüzünden bu sene de tam olarak çözülemiyor. Pluto kavuşum Qua bu yılda da devrede.

N. Texas´ta 1863´ten beri ilk kez, ölüm cezasına çarptırılmış Karla Faye Tucker adındaki bir kadın uluslararası protestolara rağmen infaz ediliyor (03.02.1998).

Bir kadının (Qua) öldürülmesi (Pluto), hala devam eden Qua – Pluto´nun en iyi örneklerinden birisini oluşturmakta. Ek olarak Qua ve Pluto, ABD´nin yükseleni Yay´da birlikte hareket etmektedirler.


2.2. 1737 – 1740 (Quaoar Oğlak´ta sextil Pluto Akrep´te)

A. Bu tarihler arasında Avusturya – Osmanlı – Rus savaşı var.(44) Kırım kağanının Rus bölgesine Osmanlı ismini kullanarak saldırması sonucu, Rusya´nın da bastırmasıyla Avusturyalılar 1737´de savaşa girerler. Ne var ki ne Avusturya ve ne de Rusya´nın savaşı kazanması o günün şartlarında olası görünmemektedir. Avusturya, Osmanlı ordusuna 1739 Temmuz´unda Glocka´da yenilince Rusya için de savaş bitmiştir artık. 17.- 29.09.1739´da taraflar arasında Belgrad antlaşması imzalanır. Avusturya Belgrad´ı kaybeder; Rusya´nın da Kırım üzerindeki hakimiyet politikaları kısıtlanır.

Qua altmışlık Pluto için iyi bir örnek teşkil ediyor bu olay. Yapılan bir antlaşmayla (Qua) Osmanlı´nın başkasının malına konması (Pluto) sağlanmıştır. Bu sırada görünüm tepe noktasındadır ve Osmanlı´nın da beklemediği bir şekilde toprak kazanımı da, o an işleyen Uranüs – Pluto sextili (başkalarının malına beklenmedik biçimde sahip olma) ve Uranüs – Qua (buna bir barış antlaşmasıyla ve çok ta çabalamadan ulaşmak) kavuşumunun nesnel sembolizasyonudur.


2.3. 1706 – 1712 ( Qua Akrep´te kare Pluto Aslan´da)

A. 29.04.1707´de İngiltere ve İskoçya, bir birleşme aktı imzalayarak Büyük Britanya´ya birleştirilirler.(45)

1707´de düşürülen parlementoların yerine kurulan yeni parlemento demokratik değildir ve birtakım kar tacirlerinin elindedir. Bizi ilgilendiren kısım ise, her iki ülkenin de krallığa (Pluto Aslan´da) zorla (Pluto) eklenmesidir (eklenme, bağlantı = Terazi). Aynı dönemdeki Pluto – Neptün görünümü ise her iki ülkenin de bir krallık (Pluto Aslan) altında erimelerini, „ben“lerini kaybetmelerini gösteriyor.

B. 1709´da Rus Kralı Büyük Peter (I. Peter), XII. Karl´ın İsveç donanmasını Poltawa savaşında yokeder. Sonrasında ise XII. Karl, Osmanlılara sığınacak ve Osmanlılar da bu durumu kullanarak onunla Rusya´ya karşı silah ve birlik antlaşması yapacaklardır.

Tipik plutonik (durumu kullanma, sömürme) bir anlaşma (Qua). Osmanlı yardım karşılığını yüksek tutmuştur.

C. Bu dönemde İspanya kraliyet mirasları savaşları var.(46) Bu savaşlar o tarihlerde yoğundur. Savaşlar, genelde kralın ölmesiyle mirasyediler arasındaki paylaşım anlaşmazlıklarından (Qua) ya da tahta kimin oturacağının belirlenememesi yüzünden çıkar. Miras ya da mirasa konma, zaten bir Pluto ve 8. ev konusudur. Bu savaşlarda önemli devletler önemli topraklar kaybetmişlerdir. İngilizler, Habsburg – İspanyol Krallığı´nın tekrar canlanıp ta İngilizler yönünde olan dengelerin bozulacağından korktukları için antlaşma imzalarlar. Dengelerin bozulmasını engelleyici antlaşmalar, Pluto – Qua karesinin bir yansımasıdır. Ancak bizim için daha önemli olan, önemli toprakların kaybedildiği, üzerine oturulduğu antlaşmalardır. Toplam 7 anlaşma olmasına rağmen en önemlisi, 11.04.1713´de İngiliz – Fransız savaşını bitiren Utrecht Barış Anlaşmasıdır ve bu tarihte Pluto kare Qua görünümü zirve noktasındadır.


4.2.3. QUAOAR – URANÜS ÖRTÜŞÜMLERİ

Qua – Uranüs görünümlerine daha önce yer yer değinilmişti. Aşağıda diğer olayları bulacaksınız.


1. 1898 – 1900 (Quaoar Aslan´da üçgen Uranüs Yay´da)

A. Marie Curie-Sklodowska 26.12.1898´de Radyum`u buldu. Marie Curie bugüne kadar Nobel ödülünü iki kez alan ilk ve tek kadındır.(47)

Quaoar, daha önceki örneklerde de görüldüğü gibi kadınlarla ilgili olaylarda sık olarak başrolü oynamakta. Burada da bilimsel alanda (Uranüs) kadınların (Terazi) başarısı vardır ve o zamana kadar ki erkek üstünlüğü, böyle bir başarıyla dengelenmiştir (Terazi). Söz konusu tarihte Uranüs, Quaoar´a 1 derece yaklaşım halindeydi. Aynı anda Yay´daki Chiron´un Qua´yla üçgeni de, o döneme kadar Nobel ödülü alamamış kadınların bu açığı kapattıklarını ve yaralarını (eksikliklerini) bir nebze de olsa hafifletebildiklerini göstermekte. Aynı bölgeye çok yakın bulunan Venüs ise bizi bu noktada şaşırtmamalı cünkü Venüs´ün Uranüs kavuşumu, en fazla bilimsel alanda kadın başarısını anlatabilir; Qua´yla sembolize edilen “dengeleme” ve Chiron´un alanında bulunan “yaraya ilaç” gibi konular burada daha yoktur. Ek olarak bu ödül, Venüs´le açıklanacak kadar küçük bir olay da değildir çünkü, dengeler değişmiş ve yeni bir yapılanmaya girilmiştir.

B. 29.07.1899´da 1. Haag barış konferansı toplandı ve toplantı sonucunda savaşlarda daha fazla insancıllık kararı aldı.

Uranüs insancıl tutum ve davranışların planetidir ve barış konferansı yine Terazi´yle, dolayısıyla da fikrimce Qua´yla ilgili bir semboliktir.

C. Hemen hemen aynı tarihlerde Samoa adaları da, Almanya ve Amerika arasında yapılan bir anlaşmayla eşit olarak paylaşıldı.

Antlaşmayla gelen paylaşım açıyı açıklamakta. Aynı dönem savaşlarla doludur ki bu, o sıralarda birbirlerine karşıt konumda olan Satürn – Pluto örtüşümüdür.

Ç. Aynı yıl, Claude Monet „Rouen Katedrali´nin 12 Görünümü“ isimli tablosunu çeşitli ışık ilişkilerini bir arada kullanarak çizdiğinde, empresyonizm de doğmuş oldu.(48)

Bu açıyı iki şekilde yorumlamak mümkün: İlki, yine beklenmedik şekilde gelen (Uranüs) bir kadın başarısı (Qua); ikincisi ise bu yeni (Uranüs) çizim tarzının resim sanatına (sanat =Qua) girişi. Bunun dışında akımın kendisi de uraniktir çünkü eski akımları reddeder.

D. Max Planck, 1900´de Berlin´de Quantum teorisinden ilk kez bahsettiğinde de Qua ile Uranüs arasındaki üçgen açı varlığını sürdürmekteydi. Bu bilimsel teorinin (Uranüs) ilginç yanı ise dalga – parçacık dualitesinden (Terazi) bahsetmesidir.(49)

E. Aynı şekilde yine bu yıl, modern genetiğin temelleri Mendel kanunlarıyla atılmıştır ki bu kanunlar, birbirleriyle çiftleştirilen, birleştirilen (Terazi) canlılardan alınan sonuçlar üzerine kurulmuştur.(50)


2. 1996 – 1997 ( Quaoar Yay´da altmışlık Uranüs Kova´da)

A. Amerika ve Fransa arasında geçen diplomatik tartışmalardan sonra, UNO´nun yeni genel sekreteri olarak Gana´lı Kofi Annan seçilir (27.12.1996).(51)

Annan, daha önce uzun yıllar UNO´nun barış misyonu şefliği görevini yapmıştır (Terazi). Bunun dışında genel sekreter olarak seçilen ilk siyahtır (Uranüs). Dahası, göreve geldiğinde yapacakları arasında derin reformasyonlar (Uranüs) ilk sıradadır. Terazi, bundan başka diplomatları, seçimleri ve açıya göre seçimle gelen zaferleri veya başarısızlıkları sembolize eder. Bundan da öte UNO, görevlerini yerine getirse de getirmese de, objektif olarak düşünürsek bir barış kurumudur ve böylece dengeleyici güçtür (Terazi).

1996´daki iki önemli olaydan ise daha önce bahsedilmişti.

B. 1997´de Tony Blair´in Labour Partisi, 18 yıldan beri Büyük Britanya´yı yöneten tutucular karşısında seçim zaferi kazanır.

Sosyal Demokrat Parti´nin beklenmedik şekilde gelen (Uranüs) seçim zaferi (Terazi). Her ne kadar tolerans payı 4 derece olsa da Quaoar geri dönüşüne başlayacaktır.

Aynı şekilde benzeri bir örnek, 1997 Mayıs´ında da Fransız Chirac´ın başına gelecek ve o da sosyalist Jospin´le hükümet yönetiminde çalışacaktır; Fransa´da da sol partiler (Terazi) seçim zaferi kazanırlar.

C. 18.10.1997´de İspanyol kralı Juan Carlos, Bask bölgesinde bulunan Bilbao kentinde, tasarımı Frank O. Gerhy tarafından yapılan, ilginç ve modern (Uranüs) görünümü ve oldukça cesur ve farklı mimarisiyle dünya çapında ziyaretçi akınına uğrayan Guggenheim Müzesi´nin açılışını yapar.(52)

Farklı mimari ve ilginç sanat, Quaoar – Uranüs sembolizasyonun altında incelenir ve ek olarak ta tüm güzel yapılar, çevre düzenleme ve mimarlık Terazi burcu etkisindedir.

D. 22.01. 1997´de Paris´te, „Musée de la mode et du textile“ açılır. 16.000 elbise, 35.000 aksesuar ve 30.000 textil malzemesinden oluşan gösterilerin yanında, modern teknikler kullanılarak modanın tarihi gösterilir.

Teknikler, modanın tarihi... Bu olay, Quaoar ile Uranüs arasındaki sekstili çok iyi anlatıyor, moda da bir Terazi konusudur. Aynı gün, Venüs te Oğlak burcundadır ve herhangi bir planete herhangi bir açısal görünüm yapmamaktadır.


3. 1976 – 1977 (Quaoar Akrep´te kavuşum Uranüs Akrep´te)

A. 1977´de Mısır Başkanı Sedat ve İsrail hükümet şefi Begin arasında tarihi barış görüşmeleri (Terazi) başlıyor. Arap ülkeleri ise Mısır´ın başlattığı barış atağına destek verenler ve vermeyenler olarak ikiye ayrılıyor.(53)

Kutuplaşma söz konusu olduğunda Terazi´den bahsederiz. Örneğin geçmişte Amerika – Sovyetler Birliği güç çekişmesinde Pluto Terazi burcundaydı.

Mayıs ayında İsrail´de tutucu Likud hükümetinin düşmesiyle (17.05.1977) – ki burada da Uranüs – Quaoar birlikteliğini görmekteyiz; tutucu hükümetin düşmesi Uranüs´le ilgilidir ve bu hükümeti düşüren partinin seçim zaferi de (Begin) Quaoar´dır – Mısır ile İsrail arasında barış görüşmelerinde atağa geçilmiştir. Ancak haberler, seçimlerden daha önce (76´nın sonunda) gizli barış görüşmelerinin (Enver Sedat´ın girişimleriyle) başladığına işaret etmektedir ki, bu arada Uranüs – Quaoar sextili de ekzakttır. Gizli barış görüşmeleri ise tamamen Akrep´te bulunan Uranüs ve Quaoar´la ilgilidir. Konservatif Likud hükümetini düşüren Begin, tamamen barış ölçeklidir ve bu durum o günler için ilginç ve fazlasıyla farklı bir yaklaşımdır (Uranüs).

Sedat, Kasım 1977´de İsrail´i tanır ve bu tarihte de Uranüs ile Quaoar arasındaki açı daha işlemektedir.

B. 15.06.1977´de İspanya´da ilk kez demokratik seçimler yapıldı ve Suarez Gonzales önderliğindeki Sosyalist Parti zafer kazandı.(54)

Partiler Terazi burcuyla sembolize edilirler. Bir devrimci (Uranüs) politikacının (Terazi) ilk demokratik seçimlerden (Uranüs) zaferle (Terazi) çıkması bu açının semboliğindedir.

Ancak her iki planet Akrep burcundadır ve gerçekten de seçimle gelen dönem kötüdür: Önce enflasyon, sonra da işsizlik yükselmiş (Problemler = Akrep), ancak daha önemlisi Bask bölgesinde milliyetçiliğe dayanan terör eylemleri (Akrep) başlamıştır.


Dipnotlar

(41): Geniş bilgi için: http://www.nzz.ch/dossiers/kosovo/kos990323usd.html
(42): Geniş bilgi için: http://www.areion.org/areiononline/grossbritannienc.html
(43): Geniş bilgi için: http://www.uta-pippig.com/utabst96.htm
(44): Geniş bilgi için: http://www.regis-net.de/krieg/kriegframe.html
(45): Geniş bilgi: http://www.alastairmcintosh.com/foreign/german-diplo-scotland.htm
(46): Geniş bilgi: http://www.aeiou.at/aeiou.encyclop.s/s683486.htm http://www.aeiou.at/aeiou.encyclop.u/u981132.htm
(47): Geniş bilgi: http://www.online-mineralien.de/joachimov.htm
(48): http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=empresyonizm http://www.gizliyuzler.roots.gen.tr/clairdelalune/904.htm http://www.sevgidamlalari.com/edebiyat/edebiakimlar.asp
(49): “Astroloji Grubu”nda “Kayıoğlu” takma ismiyle yazan grup üyesinin 5739 sıra sayılı mesajı ve http://www.dhm.de/lemo/html/biografien/PlanckMax/
(50):http://zope.reaktor.fh-furtwangen.de/portal/natural_sciences/nuclear_sciences/biostrahlen/biostrahlen1/slide01.html#slide03 (51): Geniş bilgi için: http://www.erdkunde-online.de/bio/2008.htm ve http://odin.dep.no/odin/tysk/om_odin/adresser/032091-991342/index-dok000-b-n-a.html
(52): http://www.archinform.net/projekte/6296.htm?ID=f50584f138df698c688257af2b363568
(53): Geniş bilgi için: http://www.hagalil.com/israel/geschichte/kriege-4.htm
(54): Geniş bilgi için: http://www.keypix.de/data/20-jh/1977.html http://www.gazette.de/Archiv/Gazette-September2002/Isfort02.html


Resimler

1: Atom Bombası
2: Atlantis ve Mir
3: Charles ve Diana
4: Uta Pippig
5: Karla Faye Tucker
6: Marie Curie
7: Rouen Katedralinin 12 Görünümü
8: Kuantum Teorisi
9: Guggenheim Müzesi